İstanbul'da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından Deprem Uzmanı Prof. Dr. Naci Görür'den önemli bir uyarı geldi. Görür, Kumburgaz Fayı'nın kırılmaya zorlandığını ve bu durumun Marmara Bölgesi için büyük bir risk oluşturduğunu belirtti.
Kumburgaz Fayı Alarm Veriyor
Prof. Dr. Naci Görür, depremle ilgili ilk paylaşımını Silivri açıklarında meydana gelen 4,0 büyüklüğündeki depremle yapmıştı. Görür, "12 sularında Silivri açıklarında 4,0 deprem oldu. Deprem Kumburgaz Fay zonunda. Bu fay kilitli bir fay, enerji biriktiriyor. Zaman zaman da küçük depremler yapıyor. Yeri anlamlı, dikkatli olmak lazım. Kumburgaz Fayı yükleniyor" ifadelerini kullandı. Ardından gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem, Görür'ün endişelerini daha da artırdı.
Kumburgaz Fayı, İstanbul'u tehdit eden önemli fay hatlarından biri olarak biliniyor. Bu fay hattında biriken enerji, zaman zaman küçük depremlerle kendini gösterse de, asıl tehlike büyük bir deprem potansiyeli taşıması. Prof. Dr. Naci Görür'ün uyarıları, bu potansiyelin giderek arttığına işaret ediyor.
Depremin ardından Marmara Denizi'nde art arda meydana gelen artçı sarsıntılar da dikkat çekiyor. Bu sarsıntılar, fay hattındaki hareketliliğin devam ettiğini ve bölgedeki gerilimin henüz dinmediğini gösteriyor.
Büyük Deprem Beklentisi ve Önlemler
Prof. Dr. Naci Görür, yaşanan sarsıntıların ardından yaptığı açıklamada, "İstanbul'da Marmara Denizinde, Kumburgaz fayı üzerinde çok deprem oluyor. Değişik büyüklükte. Bunlar Marmara'da beklediğimiz büyük deprem değil. Bunlar bu fayın biriktirdiği stresi artırıyor. Yani kırılmaya zorluyor. Burada asıl deprem daha büyük ve 7'nin üzerinde olacak" dedi.
Görür, deprem öncesinde önlem almanın önemine vurgu yaparak, hükümet, belediye ve halkın işbirliği içinde kenti depreme hazırlaması gerektiğini belirtti. Kentsel dönüşümün sadece bina yapmak olmadığını, deprem dirençli bir kent oluşturmanın çok daha kapsamlı bir süreç olduğunu ifade etti.
Deprem dirençli bir kent oluşturmak için yapılması gerekenler:
- Binaların depreme dayanıklı hale getirilmesi: Mevcut binaların güçlendirilmesi ve yeni yapılacak binaların deprem yönetmeliklerine uygun inşa edilmesi.
- Kentsel dönüşümün doğru planlanması: Sadece bina yenilemek yerine, altyapı, ulaşım ve sosyal donatı alanlarının da depreme uygun hale getirilmesi.
- Halkın bilinçlendirilmesi: Deprem öncesi, sırası ve sonrasında yapılması gerekenler konusunda halkın eğitilmesi.
- Acil durum planlarının hazırlanması: Deprem sonrası arama kurtarma, sağlık ve yardım faaliyetlerinin etkin bir şekilde yürütülebilmesi için planların yapılması.
Gözler Halkın Üzerinde
Prof. Dr. Naci Görür, "Artık gerekeni halk yapmalıdır. Yapacağı şey gözetim ve denetimdir" diyerek, vatandaşların da sürece dahil olması gerektiğini vurguladı. Halkın, yaşadığı binaların depreme dayanıklılığını kontrol ettirmesi ve gerekli önlemleri alması büyük önem taşıyor.
İstanbul ve çevresinde yaşayan milyonlarca insan için deprem riski her zaman var olmuştur. Ancak Prof. Dr. Naci Görür'ün son uyarıları, bu riskin giderek arttığını ve acil önlemler alınması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Unutulmamalıdır ki, deprem değil, önlemsizlik öldürür.