Hollandalı deprem araştırmacısı Frank Hoogerbeets, gezegen dizilimlerine dayandırdığı deprem tahminleriyle yeniden gündeme geldi. Kendisini "yeni nesil deprem tahmincisi" olarak tanımlayan Hoogerbeets, Türkiye için kritik uyarılarda bulundu ve özellikle İstanbul ile Orta Anadolu'da büyük bir deprem olasılığına dikkat çekti. Peki, bu iddiaların bilimsel dayanağı var mı?
Hoogerbeets'in Önceki Tahminleri Ne Kadar Doğruydu?
Hoogerbeets, geçmişte yaptığı bazı tahminlerle dikkatleri üzerine çekmişti. Örneğin, 21 Şubat'ta 7 ila 8 büyüklüğünde bir "mega deprem" öngörüsünde bulunmuş ve bu tahminin ardından Ekvador'da 7.5 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmişti. Benzer şekilde, 1960 Şili ve 1964 Alaska depremlerindeki gezegen dizilimleriyle 26 Şubat 2019'daki dizilimlerin benzerliğine dikkat çekerek, Peru'daki 7.1 büyüklüğündeki depremi de doğru tahmin ettiğini iddia etmişti.
Türkiye İçin Korkutan Senaryo: Orta Anadolu ve İstanbul Risk Altında mı?
Hoogerbeets, Türkiye'deki deprem riskine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Gezegenler arasındaki kritik dizilimlerin depremleri tetikleyebileceğini savunan araştırmacı, "Anadolu Fay Hattı'nda baskı artıyor. Türkiye'de 7 büyüklüğünde bir deprem çok olası. Bu deprem Orta Anadolu'da veya İstanbul yakınlarında olabilir," dedi. Mart ayının ilk haftasında, özellikle 3-4 Mart tarihlerinde, gezegen geometrisine bağlı olarak 6 veya 7 büyüklüğünde bir depremin dünya genelinde yaşanabileceğini belirten Hoogerbeets, Türkiye'nin bu riskli bölgelerden biri olabileceğini vurguladı. "Bir sonraki büyük depremin ne zaman olacağını tahmin etmek zor, ancak geciktikçe olasılık artıyor," uyarısında bulundu.
Gezegen Dizilimleri Gerçekten Depremleri Tetikler mi? Bilim Ne Diyor?
Hoogerbeets, üç yıldır Güneş Sistemi Geometri Endeksi'ni incelediğini ve gezegenlerin belirli hizalanmalarının depremleri tetikleyebileceğini iddia ediyor. "19-21 Şubat'ta gezegenler arasında kritik bir geometri vardı ve Ekvador'da deprem oldu. Mart başında benzer bir durum söz konusu," diyen Hoogerbeets, Türkiye'de yaşanması beklenen depremin bilim insanlarının da öngördüğü gibi "gecikmiş" olabileceğini ekledi.
Ancak, bilim dünyasında depremlerin önceden tahmin edilmesi konusunda henüz bir görüş birliği bulunmuyor. ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu'ndan John Bellini, "Depremlerin ne zaman olacağını tahmin etmek mümkün değil. Büyük depremler öncesi bazen artçı şoklar gözlense de kesin bir öngörü yapılamaz," diyerek bu tür tahminlere temkinli yaklaşıyor.
Yetkililere Çağrı ve Bireysel Önlemler
Hoogerbeets, gezegenlerin kritik pozisyonlara geldiği dönemlerde alarm seviyesine geçilmesi ve bölgeye göre önlemler alınması gerektiğini vurguluyor. Türkiye'deki fay hatlarının aktif olduğunu hatırlatan araştırmacı, vatandaşların da resmi açıklamaları takip etmesi gerektiğini belirtiyor. Bu noktada, bireysel olarak alınabilecek önlemler büyük önem taşıyor. Deprem çantası hazırlamak, güvenli toplanma alanlarını öğrenmek ve bina güvenliğini kontrol ettirmek, olası bir depremde hayat kurtarabilecek adımlar arasında yer alıyor.
Hoogerbeets'in deprem tahminleri, bilimsel çevrelerde tartışma yaratmaya devam ederken, kamuoyunda da büyük bir merak ve endişe uyandırıyor. Özellikle Türkiye gibi deprem kuşağında yer alan bir ülke için bu tür uyarılar, her zaman ciddiye alınmalı ve gerekli önlemlerin alınması için bir fırsat olarak değerlendirilmelidir. Yetkililerin bu konuda daha şeffaf ve bilgilendirici açıklamalar yapması, vatandaşların kaygılarını azaltmaya ve bilinçli hareket etmelerine yardımcı olacaktır.
