Türkiye Emeklilikte Alarm Veriyor! 52 Ülke Arasında Şoke Eden Sıralama
Küresel Emeklilik Endeksi 2025 sonuçları açıklandı ve Türkiye için alarm zilleri çalıyor! 52 ülkenin değerlendirildiği endekste Türkiye, şaşırtıcı bir şekilde 49. sırada yer alarak emeklilik sistemi açısından ciddi riskleri gözler önüne serdi. Özellikle sürdürülebilirlik konusunda yaşanan büyük sıkıntılar, uzun vadede emeklilik ödemelerinin karşılanabilirliği konusunda endişeleri artırıyor. Peki, bu kötü tablonun arkasında yatan sebepler neler ve Türkiye emeklilik sistemini nasıl bir gelecek bekliyor?
Türkiye'nin Emeklilik Karnesi: Kırık Notlar!
Mercer ve CFA Enstitüsü'nün hazırladığı raporda, ülkelerin emeklilik sistemleri üç temel başlık altında değerlendiriliyor: Yeterlilik, sürdürülebilirlik ve bütünlük. Türkiye'nin bu alanlardaki performansı ise pek iç açıcı değil:
- Genel Endeks Puanı: 48,2
- Yeterlilik Notu: 49,0
- Sürdürülebilirlik Notu: 31,1
Özellikle 31,1 gibi düşük bir sürdürülebilirlik notu, Türkiye'nin emeklilik sisteminin uzun vadede kendini finanse etme konusunda ciddi zorluklar yaşadığını gösteriyor. Bu durum, düşük tasarruf oranları, sistemin finansman yapısındaki sorunlar, demografik değişimler ve istihdam dinamiklerindeki olumsuzluklar gibi faktörlerden kaynaklanıyor.
Küresel Sistemler Güçlenirken Türkiye Neden Geride Kaldı?
Raporda dikkat çeken bir diğer nokta ise, birçok ülkenin emeklilik sistemlerini güçlendirmesine rağmen Türkiye'nin geride kalması. Yaşam süresinin uzadığı günümüzde, küresel emeklilik sistemlerinin genel olarak iyileşme göstermesi umut verici olsa da, Türkiye'nin bu trendin dışında kalması endişe verici bir durum. Uzmanlar, Türkiye'nin özellikle sürdürülebilirlik alanında geri kalmasının nedenlerini şu şekilde sıralıyor:
- Düşük tasarruf oranları
- Sistemin finansman yapısındaki sorunlar
- Demografik değişimler (nüfusun yaşlanması)
- İstihdam dinamiklerindeki olumsuzluklar
Emeklilik Sisteminde Reform Kaçınılmaz mı?
Küresel Emeklilik Endeksi'ndeki bu kötü sıralama, Türkiye'nin emeklilik sisteminde köklü reformlar yapmasının kaçınılmaz olduğunu gösteriyor. Uzmanlar, sürdürülebilirlik notunun bu kadar düşük olmasının gelecek yıllarda daha fazla tartışma yaratacağını ve emeklilik sistemine yönelik yapısal düzenlemelerin zorunlu hale gelebileceğini belirtiyor. Bu reformlar, hem mevcut emeklilerin haklarını korumayı hem de gelecek nesillerin emeklilik güvencesini sağlamayı amaçlamalı.
Türkiye'nin emeklilik sistemindeki bu kırılganlık, acil önlemler alınmazsa ilerleyen yıllarda daha da derinleşebilir. Düşük sürdürülebilirlik notu, demografik baskı ve yetersiz finansman gibi sorunlar, emeklilik sisteminin geleceğini tehdit ediyor. Bu nedenle, hükümetin, sosyal tarafların ve uzmanların bir araya gelerek kapsamlı bir reform paketi hazırlaması ve uygulaması büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, Türkiye'yi emeklilik konusunda çok daha zorlu bir gelecek bekleyebilir.
