Tokat'ta geçtiğimiz günlerde yaşanan zirai don felaketi, meyve üreticilerini perişan etti. Şeftaliden elmaya, cevizden kiraza kadar birçok meyve türünde %100'e varan hasar meydana geldi. Tokat Kent Konseyi Başkanı Dr. Selim Çakar, durumun vahametini dile getirerek Tokat'ın afet bölgesi ilan edilmesi çağrısında bulundu.
Tokat'ın Meyve Bahçeleri Tehlikede
Dr. Selim Çakar, Tokat'ın Türkiye'nin önemli meyve üretim merkezlerinden biri olduğunu vurgulayarak, "Tokat, Türkiye’nin meyve bahçesi olarak bilinen, ihracat potansiyeli yüksek bir şehirdir. Ancak bu yıl yaşanan zirai don, tüm meyve üreticilerini çaresiz bıraktı" dedi. Yaşanan felaketin boyutlarını gözler önüne seren Çakar, çiftçilerin yaşadığı zorluklara dikkat çekti.
Zirai donun etkili olduğu bölgelerde incelemeler yapıldığını belirten Dr. Çakar, hasar tespit çalışmalarının tamamlandığını ve sonuçların oldukça üzücü olduğunu ifade etti. Özellikle şeftali, elma, ceviz, üzüm, bağ yaprağı, vişne, fındık, kayısı, badem ve kiraz gibi ürünlerde büyük kayıplar yaşandığı belirtildi.
Zarar gören ürünler ve hasar oranları şu şekilde sıralandı:
- Şeftali: %80-100
- Elma: %70-90
- Ceviz: %60-80
- Kiraz: %90-100
Afet Bölgesi İlanı ve Çiftçi Destekleri
Dr. Çakar, Tokat'ın afet bölgesi ilan edilmesinin önemine dikkat çekerek, "Bu tür bir kararın, çiftçilerin zararlarının karşılanması ve devlet desteğinin daha hızlı sağlanması açısından kritik olduğunu" vurguladı. Afet bölgesi ilanıyla birlikte çiftçilere yönelik acil yardım ve destek paketlerinin devreye girmesi bekleniyor.
Türkiye'de afet bölgesi ilan edilen yerlerde, çiftçilere yönelik çeşitli destekler sağlanmaktadır. Bu destekler arasında:
- Faizsiz kredi imkanları
- Vergi muafiyetleri
- Tarımsal girdi destekleri
- Zarar gören ürünlerin telafisi için nakdi yardımlar
Bu desteklerin sağlanması, çiftçilerin yeniden üretime başlayabilmesi ve ekonomik kayıplarının bir nebze olsun telafi edilebilmesi açısından büyük önem taşıyor.
Uzun Vadeli Etkiler ve Beklentiler
Uzmanlar, bu denli büyük bir zirai don olayının Tokat ve çevresinde uzun vadeli etkiler yaratabileceğine dikkat çekiyor. Üretimdeki düşüşün hem iç piyasayı hem de ihracat rakamlarını olumsuz etkileyebileceği öngörülüyor. Bu nedenle, çiftçilere yönelik sürdürülebilir destek politikalarının geliştirilmesi ve uygulanması büyük önem taşıyor.
Tokat'ta yaşanan bu felaket, tarımın ne kadar hassas ve riskli bir sektör olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. İklim değişikliğinin etkilerinin giderek arttığı günümüzde, tarım sektörünün bu tür felaketlere karşı daha dirençli hale getirilmesi için gerekli önlemlerin alınması gerekiyor. Aksi takdirde, benzer olayların gelecekte de yaşanması kaçınılmaz olabilir.