Tokat'ta ortaya çıkan tarihi bir fotoğraf, şehrin modern yüzünün ardında saklı kalan doğal geçmişini gözler önüne serdi. 1901 yılına ait Tokat Çağgölü fotoğrafında, bugün alışveriş merkezleri, hastaneler ve sanayi tesislerinin yer aldığı bölgede geniş bir ırmak yatağının bulunduğu görülüyor. Bu durum, şehrin gelişim süreci ve doğayla olan ilişkisi hakkında önemli soruları gündeme getiriyor.
Çağgölü'nden Novada'ya: Suların Üzerine Kurulan Şehir
Bugün Dedeman Oteli'nin karşısından başlayarak Gazi Osman Paşa Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi altına kadar uzanan ve Novada AVM, DSİ, Medical Park Hastanesi, Migros ve Küçük Sanayi Sitesi gibi birçok yapıyı içinde barındıran bölge, 1900'lü yıllarda suyla kaplıydı. Tarihi belgeler, burasının Çağgölü olarak bilinen bir doğal sulak alan olduğunu ve şehirdeki su döngüsünün önemli bir parçasını oluşturduğunu ortaya koyuyor. Bu durum, şehrin planlanması ve yapılaşma süreçleri hakkında yeniden düşünmeyi gerektiriyor.
Tarihçilerden Uyarı: "Bu Alanlar Fay Hattı Kadar Kritik"
Bölgenin tarihi dokusunu inceleyen Tokatlı yerel tarihçiler, bu alanların geçmişte nehir yatağı olması sebebiyle zemin güvenliği açısından dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. Yapılaşmanın yoğun olduğu bu bölgede, eski ırmak yataklarının üzerine inşa edilen yapılar, olası zemin yumuşaması veya su baskını gibi riskler taşıyabiliyor. Tarihçiler, bu konuda şu uyarılarda bulunuyor:
- "Geçmişte ırmak yatağı olan bölgelerde zemin etüdü çok daha titizlikle yapılmalı."
- "Yapıların temelinde gerekli güçlendirme çalışmaları yapılmalı."
- "Su baskını riskine karşı önleyici tedbirler alınmalı."
Unutulmuş Bir Göl: Çağgölü'nün Sessiz Çığlığı
Yerel tarih arşivlerinden alınan 1901 yılına ait fotoğraflar, günümüz Tokat'ında unutulmuş bir doğa parçasının izini sürüyor. Fotoğrafta, geniş bir su kütlesi ve çevresinde doğal yaşam görülürken, bugün aynı bölgeye baktığımızda asfalt yollar, çok katlı binalar ve yoğun trafikle karşılaşıyoruz. Bu çarpıcı değişim, şehirlerin doğayla ilişkisini ve hızlı kentleşmenin nelere mal olduğunu da sorgulatıyor. Şehirleşme ile birlikte kaybolan doğal alanlar, gelecek nesiller için önemli bir ders niteliği taşıyor.
Tokat gibi köklü bir tarihe sahip şehirlerde, geçmişin izlerini gün yüzüne çıkarmak sadece nostalji değil; aynı zamanda geleceğin şehir planlaması için de bir rehber niteliği taşıyor. Şehirlerin altında akan tarih, bazen bir fotoğrafla su yüzüne çıkabiliyor ve bizlere önemli mesajlar veriyor. Bu tarihi fotoğraf, Tokat'ın geçmişiyle yüzleşmesine ve geleceğini daha sürdürülebilir bir şekilde planlamasına yardımcı olabilir.