Kastamonu'nun Şenpazar ilçesinde unutulmaya yüz tutmuş bir gelenek, Kaymakam Fatma Bilgin'in girişimiyle yeniden canlandı. Asırlık geçmişe sahip "Beyaz Pullu Çember" adlı başörtüsü, düzenlenen etkinliklerle ve yöresel ürünlerde kullanılarak yeniden gün yüzüne çıkarıldı.
Şenpazar'ın Gizli Kalmış Kimliği
Cide'de popüler olan "Sarı Yazma" başörtüsünün aksine, Şenpazar'ın özgün kültürel kimliğini yansıtan asıl başörtüsünün "Beyaz Pullu Çember" olduğu yapılan araştırmalarla ortaya çıktı. Şenpazar'ın eski belediye başkanlarından Suat Saygın, bu önemli detayı gün yüzüne çıkararak, ilçenin kültürel zenginliğine ışık tuttu.
Saygın, geçmişe ait arşiv fotoğrafları ve orijinal kıyafetlerden oluşan özel bir koleksiyonu, Kaymakam Fatma Bilgin'e hediye etti. Bu anlamlı jest, ilçede unutulmaya başlanan kültürel bir mirasın yeniden hatırlanmasına öncülük etti. Kaymakam Bilgin de bu değerli mirasa sahip çıkarak önemli bir adım attı.
Beyaz Pullu Çember'in Yeniden Doğuşu
Kaymakam Fatma Bilgin, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamalarında, halk oyunları ekiplerinin sahneye "Beyaz Pullu Çember" takarak çıkmasını sağlayarak bu geleneği yeniden canlandırdı. Yıllar sonra bu özel başörtüsünün halka açık bir etkinlikte sergilenmesi, ilçe sakinleri tarafından büyük bir coşkuyla karşılandı.
Sadece yaşlıların hatıralarında yaşayan bu özel başörtüsü, artık Şenpazar'da üretilen geleneksel "Şenbebek" oyuncaklarında da kullanılmaya başlandı. İlçedeki birçok evde el emeğiyle hazırlanan bu bebekler, Beyaz Pullu Çember ile süslenerek kültürel mirasın gelecek nesillere aktarılmasına katkıda bulunuyor.
Geleceğe Miras
Beyaz Pullu Çember'in, önümüzdeki dönemde Şenpazar'ın yöresel simgesi olarak daha geniş kitleler tarafından benimsenmesi bekleniyor. Hem geçmişe saygı hem de geleceğe bırakılacak bir miras niteliği taşıyan bu girişim, kültürel değerlerin yaşatılması açısından örnek bir adım olarak değerlendiriliyor.
Şenpazar'ın bu anlamlı girişimi, diğer ilçelere de örnek teşkil ederek kültürel mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması konusunda farkındalık yaratabilir. Unutulmaya yüz tutmuş değerlerimizin yeniden keşfedilmesi ve yaşatılması, ülkemizin kültürel zenginliğinin korunması açısından büyük önem taşıyor.
