29 Nisan 2025 Salı

Öğretmenlere Sürgün Atama mı? MEB'den Şok Karar!

Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) norm fazlası öğretmen atamalarına ilişkin uygulaması, Tokat'ta büyük bir krize yol açtı. Henüz yönetmeliği yayınlanmadan yapılan atamalar, öğretmenlerin ilçe değiştirmesine neden oluyor. Öğretmenler, bu durumu "sürgün" olarak nitelendirerek büyük tepki gösteriyor.

Keyfi Atama mı? Öğretmenler İsyan Ediyor!

MEB'in yeni uygulaması, öğretmenlerin aile düzenini altüst etme riski taşıyor. Tokat'ta görev yapan bir öğretmen, uzak bir ilçeye atanması durumunda ailesinden ayrı kalmak zorunda kalabilir. Özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2024 yılını "Aile Yılı" ilan ettiği bir dönemde, bu uygulamanın aile kurumuna zarar verdiği belirtiliyor.

Tokat, iki ilçe grubuna ayrılmış durumda:

  • 1. Grup: Merkez, Turhal, Pazar, Zile, Sulusaray, Artova, Yeşilyurt, Almus
  • 2. Grup: Erbaa, Niksar, Reşadiye, Başçiftlik

Bu gruplandırma, öğretmenlerin uzak mesafelere atanmasına neden oluyor. Örneğin, Zile'de görev yapan bir öğretmen Sulusaray'a veya Almus'a atanabilir. Ancak bu ilçelere günlük gidiş geliş yapmak neredeyse imkansız.

Hukuki Dayanak Yok mu? Atamalar İptal Edilebilir mi?

Hürriyetçi Eğitim Sen Tokat Şube Başkanı Seyfi Karslı, uygulamanın yasal dayanağının olmadığını savunuyor. Karslı, 7528 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu'nda "ilçe grubu" tanımı yapıldığını ancak ilgili yönetmeliğin henüz çıkarılmadığını belirtiyor. Bu nedenle, Bakanlığın sözleşmeli öğretmen istihdam yönetmeliğini dayanak alarak kadrolu öğretmenleri ataması hukuki sorunlara yol açabilir.

Karslı, Tokatlılara ve siyasetçilere çağrıda bulunarak öğretmenlere sahip çıkılmasını istedi. Ayrıca, sorunun mahkemeye taşınmadan çözülmesinin en büyük beklenti olduğunu vurguladı. Eğitimcilerin mahkeme koridorlarında değil, sınıflarda olması gerektiğinin altını çizdi.

Öğretmenler Ne Yapmalı?

Bu süreçte mağdur olan öğretmenlerin haklarını aramaları önemlidir. Hukuki destek alarak atamaların iptali için dava açılabilir. Ayrıca, sendikalar aracılığıyla seslerini duyurarak kamuoyu oluşturulabilir. Unutulmamalıdır ki, öğretmenlerin huzurlu bir çalışma ortamına sahip olması, öğrencilerin başarısı için de kritik öneme sahiptir.

MEB'in bu uygulaması, eğitim camiasında büyük bir huzursuzluğa neden oldu. Öğretmenler, ailelerinden uzak kalma ve zor şartlarda çalışma endişesi taşıyor. Bu durumun eğitim kalitesini olumsuz etkilememesi için yetkililerin bir an önce harekete geçmesi ve adil bir çözüm bulunması gerekiyor. Öğretmenlerin mağduriyetinin giderilmesi ve aile bütünlüğünün korunması, eğitim sistemimizin geleceği için hayati önem taşıyor.

İlgili Haberler