İstanbul Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem, Marmara Denizi'ndeki sismik hareketliliği yeniden gündeme getirdi. Depremin ardından uzmanlar, özellikle İstanbul’u ilgilendiren büyük deprem ihtimali üzerinde duruyor. Almanya'nın önde gelen sismologlarından Prof. Dr. Marco Bohnhoff, yaşanan sarsıntının iki önemli senaryoya işaret ettiğini belirtti. Peki, İstanbul için ne anlama geliyor?
Korkutan Senaryo: Büyük İstanbul Depremi mi Geliyor?
Potsdam’daki Alman Yer Bilimleri Araştırma Merkezi’nden (GFZ) Prof. Dr. Bohnhoff, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, Silivri açıklarındaki 6,2’lik depremin ya ana deprem olduğunu ya da beklenen büyük depremin habercisi olabileceğini ifade etti. İlk senaryoya göre bu sarsıntı ana depremdi ve önümüzdeki günlerde yaşanacak artçılar giderek azalacak. Ancak ikinci ve daha korkutucu senaryoda, bu deprem Marmara fay hattındaki enerjinin İstanbul yönüne kaymasına neden oldu ve bu da 7,4 büyüklüğünde bir ana depremin yaklaşmakta olabileceğini gösteriyor.
Bohnhoff’un vurguladığı en dikkat çekici nokta ise fay hattındaki stresin İstanbul’a daha yakın bir noktaya taşınmış olması. Bu da olası bir büyük depremin artık megakent sınırlarına çok daha yakın bir bölgede gerçekleşebileceği anlamına geliyor. Ancak zamanlaması konusunda net bir şey söylemek şimdilik mümkün değil.
Artçı Şoklar ve Beklentiler
Depremin ardından bölgede artçı sarsıntıların görülmesi bekleniyor. Alman uzmana göre bu artçıların büyüklüğü 5 seviyesini geçmeyebilir. Ancak bu durum, Marmara Denizi'ndeki genel tehlikenin ortadan kalktığı anlamına gelmiyor. Prof. Bohnhoff, daha önce 6 Şubat depremlerinden sonra da benzer uyarılarda bulunmuştu. Stresin yeniden dağıldığını ve bölgesel sismik riskin sürdüğünü belirten uzman, özellikle Kuzey Marmara hattında dikkatli olunması gerektiğini tekrar vurguladı.
Olası bir İstanbul depremine karşı hazırlıklı olmak büyük önem taşıyor. İşte alınması gereken bazı önlemler:
- Deprem çantası hazırlayın: İçinde su, yiyecek, ilk yardım malzemeleri ve önemli belgeler bulundurun.
- Bina güvenliğini kontrol ettirin: Oturduğunuz binanın depreme dayanıklılığını uzmanlara incelettirin.
- Deprem anında yapılması gerekenleri öğrenin: Sakin kalmaya çalışın, güvenli bir yerde cenin pozisyonu alın ve düşebilecek eşyalardan uzak durun.
- Aile afet planı oluşturun: Ailenizle birlikte deprem sonrası buluşma noktası belirleyin ve iletişim planı yapın.
Sonuç olarak, Alman sismolog Marco Bohnhoff'un uyarıları İstanbul için büyük bir deprem riskinin hala devam ettiğini gösteriyor. Yetkililerin ve vatandaşların bu konuda bilinçli ve hazırlıklı olması, olası bir felaketin etkilerini en aza indirmek için kritik öneme sahip. Unutmayalım ki, deprem değil, binalar öldürür.
