Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2025 yılı Ocak-Mart dönemine ait iş gücü istatistiklerini yayımladı. Mevsim etkilerinden arındırılmış verilere göre işsizlik oranı bir önceki çeyreğe göre %8,2'ye gerilemiş olsa da, özellikle kadın ve genç işsizlik oranlarındaki yükseklik endişe verici bir tablo ortaya koyuyor.
Kadın ve Genç İşsizlik Oranları: Kriz mi Kapıda?
TÜİK'in açıkladığı verilere göre, erkeklerde işsizlik oranı %6,6 olarak kaydedilirken, kadınlarda bu oran %11,2'ye yükselmiş durumda. Genç nüfusta ise durum daha da vahim. Genç kadın işsizlik oranı %22,7 gibi kritik bir seviyeye ulaşırken, genç erkeklerde bu oran %10,8 olarak belirlendi. Bu veriler, iş gücü piyasasında ciddi eşitsizliklerin varlığını gözler önüne seriyor. Peki, bu durumun arkasında yatan sebepler neler olabilir?
- Eğitimde fırsat eşitsizliği
- Toplumsal cinsiyet rolleri
- İşverenlerin tercihlerindeki ayrımcılık
- Sektörel dağılımdaki dengesizlikler
Bu faktörlerin her biri, kadınların ve gençlerin iş bulma süreçlerinde karşılaştıkları zorlukları artırarak işsizlik oranlarının yükselmesine katkıda bulunuyor.
İstihdamda Düşüş ve Atıl İşgücü: Gelecek Ne Gösteriyor?
Yılın ilk çeyreğinde istihdam edilenlerin sayısı 266 bin kişi azalarak 32 milyon 389 bine geriledi. Bu düşüşle birlikte istihdam oranı %48,9'a indi. Kadınların iş gücüne katılım oranı ise %36 olarak kaydedildi. Atıl iş gücü oranı ise %28,5'e yükseldi. Bu oran, işsizlikle birlikte zamana bağlı eksik istihdam ve potansiyel iş gücü ile birleşerek Türkiye'nin iş gücü piyasasında yaşanan zorlukları gözler önüne serdi.
Atıl işgücü oranının yüksek olması, işgücü piyasasında potansiyel bir arz fazlası olduğunu gösteriyor. Bu durum, iş bulma sürecinde olan kişilerin rekabetini artırırken, ücretlerin düşmesine ve çalışma koşullarının kötüleşmesine de yol açabilir.
Sektörel Dağılımda Son Durum
Sektörel açıdan bakıldığında, hizmet sektörü istihdamın %58,2'sini oluşturuyor. Ancak, bu alanda 37 bin kişilik bir istihdam kaybı yaşandı. Tarım sektöründe ise 171 bin kişilik bir azalma görülürken, sanayi sektöründe 61 bin kişilik düşüş kaydedildi. Sadece inşaat sektöründe 3 bin kişilik bir artış yaşandı.
Bu sektörel değişimler, işgücü piyasasının dinamik yapısını ve farklı sektörlerdeki iş imkanlarının değişkenliğini gösteriyor. Özellikle tarım sektöründeki istihdam kaybı, kırsal bölgelerdeki işsizlik sorununu daha da derinleştirebilir.
2025 yılının ilk çeyreğine ait TÜİK verileri, Türkiye işgücü piyasasının kırılganlığını ve özellikle kadınlar ile gençler arasındaki işsizlik sorununu açıkça ortaya koyuyor. Atıl işgücü oranının yüksekliği ve istihdamdaki düşüş, gelecekteki ekonomik büyüme ve sosyal refah için ciddi riskler oluşturuyor. Bu nedenle, işsizlikle mücadele ve istihdamı artırmaya yönelik kapsamlı politikaların hayata geçirilmesi büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, bu olumsuz tablo daha da derinleşebilir ve toplumun genel refahı üzerinde kalıcı hasarlar bırakabilir.