Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Türkiye Deprem Tehlike Haritası'nı güncelleyerek kamuoyunu bilgilendirdi. Sosyal medya üzerinden paylaşılan bilgilendirici video ile haritanın detayları ve önemi vurgulandı. Peki, yeni harita ne gibi değişiklikler içeriyor ve hangi bölgeler daha fazla risk altında? İşte tüm detaylar…
Yeni Deprem Haritası Neler Getiriyor?
AFAD'ın açıklamasına göre, Türkiye Deprem Tehlike Haritası Ocak 2019'da yürürlüğe girdi. Harita, üniversiteler ve kamu kurumlarından birçok uzman araştırmacının katkılarıyla hazırlandı. Bu harita, bir bölgedeki deprem tehlikesini en büyük yer ivmesi cinsinden gösteriyor. Haritada kullanılan renkler, yer ivmesinin düşükten yükseğe doğru artışını temsil ediyor. Açık sarıdan koyu kırmızıya doğru değişen renkler, risk seviyesini belirtiyor.
Türkiye genelinde 485 adet diri fay segmenti bulunuyor. Bu fay hatlarının nerelerde yoğunlaştığı ve hangi illeri etkilediği, harita üzerinden detaylı bir şekilde görülebiliyor. Haritaya ulaşmak isteyen vatandaşlar, https://tdth.afad.gov.tr adresini ziyaret edebilirler.
Hangi İller Diken Üzerinde?
Yeni deprem haritasıyla birlikte, hangi illerin daha fazla risk altında olduğu da netleşti. Özellikle fay hatlarının yoğun olarak geçtiği bölgelerde yaşayan vatandaşların daha dikkatli olması gerekiyor. İşte riskli bölgeler:
- Ege Bölgesi: İzmir, Aydın, Manisa gibi iller diri fay hatları üzerinde bulunuyor.
- Marmara Bölgesi: İstanbul, Bursa, Balıkesir gibi büyük şehirler deprem riski taşıyor. Özellikle İstanbul'da beklenen büyük deprem, uzmanlar tarafından sık sık dile getiriliyor.
- Doğu Anadolu Bölgesi: Van, Erzurum, Bingöl gibi iller de aktif fay hatlarına sahip.
- Güneydoğu Anadolu Bölgesi: Adıyaman, Diyarbakır, Şanlıurfa gibi iller de deprem riski altında.
Bu bölgelerde yaşayan vatandaşların, deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında yapılması gerekenler konusunda bilinçli olması büyük önem taşıyor. AFAD, bu konuda bilgilendirme çalışmalarına devam edeceğini duyurdu.
AFAD'dan Bilgilendirme Çağrısı
AFAD, deprem farkındalığını artırmak ve güvenli yaşam alanları oluşturmak amacıyla bu tür bilgilendirmelere devam edeceğini belirtti. Vatandaşların deprem konusunda bilinçlenmesi, olası bir felaketin etkilerini en aza indirmek için kritik öneme sahip. Unutulmamalıdır ki, deprem değil, binalar öldürür. Bu nedenle, yapıların depreme dayanıklı olması ve vatandaşların bilinçli hareket etmesi hayati önem taşımaktadır.
Türkiye'nin deprem kuşağında yer aldığı gerçeğiyle yüzleşerek, gerekli önlemleri almak ve bilinçli bir şekilde hareket etmek, hepimizin sorumluluğundadır.