Türkiye'den Dev Hamle! Tayfun Füzesi Kimsenin İznine Bakmıyor!
Tokat Gündem

Türkiye'den Dev Hamle! Tayfun Füzesi Kimsenin İznine Bakmıyor!


25 July 20255 dk okuma7 görüntülenmeSon güncelleme: 26 July 2025

Türkiye savunma sanayisinde adından sıkça söz ettiren ROKETSAN, Tayfun füzesi ile yeni bir döneme giriyor. IDEF'25 – 17. Uluslararası Savunma Fuarı'nda dikkatleri üzerine çeken bu gelişme, Türkiye'nin bağımsız savunma gücüne yaptığı vurguyu net bir şekilde ortaya koyuyor. Peki, Tayfun füzesi neden bu kadar önemli ve bu gelişme ne anlama geliyor?

Tayfun Füzesi: Bağımsız Savunmanın Sembolü

ROKETSAN Genel Müdürü Murat İkinci'nin açıklamaları, Türkiye'nin savunma sanayindeki kararlılığını gözler önüne seriyor. İkinci, "Kimseden izin istemeden istediğimiz kadar Tayfun füzesi üretip savaş ortamında kullanabiliriz," diyerek Türkiye'nin bu alandaki bağımsızlığını vurguluyor. Bu açıklama, özellikle son yıllarda savunma sanayinde dışa bağımlılığı azaltma çabalarının somut bir sonucu olarak değerlendiriliyor.

Tayfun füzesi, sadece bir silah sistemi olmanın ötesinde, Türkiye'nin teknolojik bağımsızlığının ve mühendislik yeteneklerinin bir göstergesi. Füzede kullanılan en önemli teknoloji ise, GPS olmadan kendi navigasyon sistemiyle hedefi bulabilmesi. Bu özellik, füzenin herhangi bir dış müdahaleye karşı daha güvenli ve bağımsız olmasını sağlıyor. Murat İkinci'nin de belirttiği gibi, bu teknoloji hiçbir ülkeden tedarik edilemiyor, tamamen yerli imkanlarla geliştirilmiş durumda.

Tayfun Füzesi'nin Teknik Özellikleri

Tayfun4 Orta Menzil (2500km+) hipersonic balistik füzesi, sahip olduğu teknik özelliklerle de dikkat çekiyor:

  • Menzil: 2500 km+
  • Boy: 10 metre
  • Ağırlık: 7.2 ton
  • Harp Başlığı: Her türlü harp başlığı ile uyumlu
  • Hız: Hipersonic
  • Vuruş Hassasiyeti: Yüksek hassasiyet

Bu özellikler, Tayfun füzesi'ni caydırıcı bir güç haline getiriyor ve Türkiye'nin savunma kabiliyetlerini önemli ölçüde artırıyor.

Savunma Sanayinde Yerli Üretimin Önemi

Türkiye'nin savunma sanayinde yerli üretime yönelmesi, ülkenin stratejik bağımsızlığı açısından büyük önem taşıyor. Kendi silah sistemlerini üretebilen bir ülke, uluslararası ilişkilerde daha güçlü bir konuma sahip oluyor ve olası tehditlere karşı daha hazırlıklı oluyor. Tayfun füzesi örneği, bu yerli üretim hamlesinin ne kadar başarılı olduğunu gösteriyor.

Savunma sanayindeki bu gelişmeler, aynı zamanda Türkiye'deki mühendislik ve teknoloji alanlarındaki yeteneklerin de gelişmesine katkı sağlıyor. Yerli üretim, yeni iş imkanları yaratırken, genç mühendislerin ve bilim insanlarının da bu alana yönelmesini teşvik ediyor.

Türkiye'nin savunma sanayindeki bu atılımı, sadece bölgesel değil, küresel anlamda da yankı uyandırıyor. Kendi teknolojisini geliştirebilen ve üretebilen bir ülke olarak Türkiye, uluslararası arenada daha saygın bir konuma yükseliyor. Tayfun füzesi, bu yükselişin sembollerinden biri olarak tarihe geçiyor.