
Türkiye'de Kene Alarmı: 10 Yeni Tür! İşte Riskler ve Önlemler
Türkiye'de kene haritası değişiyor! Son 15 yılda tespit edilen 10 yeni kene türü, beraberinde çeşitli soruları ve endişeleri de getiriyor. Göçmen kuşlar aracılığıyla taşınan bu yeni türlerin, iklim değişikliğiyle birlikte yayılım göstermesi, uzmanları harekete geçirdi. Ancak, her kene türünün hastalık taşıma potansiyeli olmadığı da unutulmamalı. Peki, bu yeni türler neler, hangi riskleri taşıyorlar ve nasıl korunmalıyız? İşte tüm detaylar...
Türkiye Kene Haritasında Yeni Dönem
Türkiye, coğrafi konumu itibarıyla Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının kesişim noktasında bulunuyor. Bu durum, ülkeyi sadece kültürel ve siyasi değil, aynı zamanda biyolojik geçişler için de önemli bir merkez haline getiriyor. Özellikle göçmen kuşların geçiş güzergahında yer alması, Türkiye'deki kene çeşitliliğini doğrudan etkiliyor. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi (TOGÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adem Keskin, bu durumu şöyle açıklıyor: "Göçmen kuşlar ilkbahar ve sonbaharda Afrika’dan Avrupa’ya, Avrupa’dan Asya’ya geçerken vücutlarında taşıdıkları keneleri de yanlarında getiriyor. Bu biyolojik taşınma, Türkiye’ye yeni türlerin giriş kapısı oluyor."
10 Yeni Tür ve Taşıdıkları Riskler
Dünya genelinde 1000'in üzerinde, Türkiye'de ise 56'dan fazla kene türü bulunuyor. Bu türlerin çoğu insan veya hayvan sağlığı için doğrudan bir tehdit oluşturmasa da, kenelerin doğası gereği 200'den fazla hastalık etkenini taşıyabilecek kapasitede oldukları unutulmamalı. Prof. Dr. Keskin, kenelerin dış parazit olarak çeşitli hayvanların kanını emdiğini ve bu süreçte hastalık etkenlerini bir canlıdan diğerine aktarma riski taşıdıklarını belirtiyor. Özellikle Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığının Türkiye'deki ana bulaştırıcısı olan "Hyalomma marginatum" türü, hala en büyük tehdit olarak görülüyor. Ancak son araştırmalar, bu virüsün başka türlerde de tespit edildiğini gösteriyor.
- KKKA virüsü bazı diğer türlerde de saptandı.
- Bu türlerin doğrudan bulaş riski düşük olsa da, virüs taşıma potansiyeli olan türlerin izlenmesi şart.
Risk Sadece Kuşlardan mı Geliyor?
Yeni kene türlerinin Türkiye'ye ulaşmasında sadece göçmen kuşlar değil, ticaret yolları, uluslararası hayvan hareketleri, iklim değişikliği ve insanların seyahatleri de etkili. Prof. Dr. Keskin, bu durumu "Sivrisinek, parazit ya da kene… Bunların hepsi sınır tanımayan organizmalar. Ticaret ve göçle, hatta insanların valizlerinde bile taşınabiliyorlar" şeklinde ifade ediyor. Bu nedenle, sadece kırsal bölgelerde değil, şehirlerde de kene riskine karşı dikkatli olunması gerekiyor.
Türkiye'de kene çeşitliliğinin artması, beraberinde bazı endişeleri getirse de, uzmanlar toplumsal farkındalığın artırılmasının önemini vurguluyor. Kenelerin doğada önemli bir rolü olduğunu ve her türün öldürülmesinin ekolojik dengeye zarar verebileceğini belirten uzmanlar, özellikle tarım ve hayvancılıkla uğraşanların bilinçlendirilmesi ve koruyucu önlemlerin artırılmasının hayati önem taşıdığını söylüyor. Unutulmamalıdır ki, her kene türü hastalık taşımamakta ve doğru önlemlerle kene kaynaklı riskler minimize edilebilir.