Tokat'tan Referandum Çağrısı! Geleceği Kim Kuracak?
Tokat Gündem

Tokat'tan Referandum Çağrısı! Geleceği Kim Kuracak?


21 May 20255 dk okuma5 görüntülenmeSon güncelleme: 05 June 2025

Anahtar Parti Tokat İl Başkanı Av. Hakan Ahmet Bice, Türkiye gündemine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Hem Cumhur İttifakı'nı hem de ana muhalefeti eleştiren Bice, Türkiye'nin geleceğini ilgilendiren konularda referanduma gidilmesi gerektiğini savundu. "Milleti HDP ile korkutup oy isteyenler, şimdi aynı sessizlikte buluşuyor" diyen Bice, bu durumun milletin aklıyla alay etmek olduğunu belirtti.

Türkiye'nin Terörle Mücadelesi ve Milli İrade Vurgusu

Bice, Türkiye'de terörün tüm yapılarıyla sona erdirilmesini istediklerini ancak Türk milletinin izzetinin her koşulda korunması gerektiğini vurguladı. "İtirazlarımız ve kaygılarımız giderilene kadar susmayacağız. Cumhur İttifakı’nın her kararını doğru kabul etmiyoruz," diyerek eleştirilerini dile getirdi. PKK’nın sözde silah bırakmasıyla tehlikenin geçmediğini belirten Bice, KCK ve PYD yapılanmaları üzerinden devam eden narko-terör tehdidine dikkat çekti. "Gençliğimizi zehirleyen bir uyuşturucu trafiği var ve bunun merkezinde PKK bulunuyor. Devletin bu yapıya karşı sessiz kalması, milli güvenliğimiz açısından zafiyettir," dedi.

Lozan Antlaşması ve Revizyonist Söylemlere Tepki

Lozan Antlaşması’na yönelik son dönem artan eleştirilere de değinen Bice, "Lozan, bu memleketin tapusudur. Lozan’la uğraşan herkesin amacı, Türkiye Cumhuriyeti’ni tarih dışına itmektir," ifadelerini kullandı. Siyasi bölücülüğün zeminini hazırlayan revizyonist söylemlere karşı milletin uyanık olması gerektiğini vurguladı.

Referandum Çağrısı: Kararı Millet Versin!

Anahtar Parti Tokat İl Başkanı Bice, açıklamasının sonunda anayasa gibi köklü değişikliklerin sadece Meclis çoğunluğu ile değil, doğrudan milletin iradesiyle alınması gerektiğini belirtti. Bice, "Bu meseleler Meclis’te masa başında değil, milletin önünde çözülmelidir. Referandum istiyoruz. Tüm siyasi yapıların katılacağı şeffaf bir istişare süreci yürütülsün," çağrısında bulundu. Türkiye'nin geleceği için kritik kararların alınması sürecinde milletin doğrudan katılımının sağlanması gerektiğini savundu.

Türkiye'de referandum, anayasa değişiklikleri, önemli stratejik kararlar veya toplumu derinden etkileyen konularda halkın doğrudan oy kullanması anlamına gelir. Referandumlar, demokrasinin temel bir unsuru olarak kabul edilir ve vatandaşların ülke yönetimine doğrudan katılımını sağlar. Türkiye'de referandumlar, Anayasa'nın belirli maddelerinde belirtilen şartlar altında ve usullere göre yapılır. Referandum süreci genellikle şu adımları içerir:

  • Teklifin Hazırlanması: Referandum yapılması istenen konuyla ilgili yasa veya anayasa değişikliği teklifi hazırlanır.
  • Meclis Onayı: Teklif, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) görüşülür ve kabul edilir. Anayasa değişiklikleri için nitelikli çoğunluk aranır.
  • Cumhurbaşkanı Onayı: Meclis tarafından kabul edilen teklif, Cumhurbaşkanı'nın onayına sunulur. Cumhurbaşkanı, teklifi onaylayabileceği gibi, bir kez daha görüşülmek üzere TBMM'ye geri de gönderebilir.
  • Referandum Kararı: Cumhurbaşkanı'nın onayladığı veya TBMM'nin yeniden kabul ettiği teklif için referandum kararı alınır. Referandum tarihi belirlenir ve ilan edilir.
  • Kampanya Süreci: Referandum öncesinde, halkı bilgilendirmek amacıyla kampanya süreci başlar. Siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve diğer ilgili taraflar, referandumda oylanacak konu hakkında görüşlerini açıklarlar.
  • Oylama: Referandum günü, vatandaşlar sandıklara giderek oylarını kullanırlar. Oylama gizli, serbest ve eşit oy ilkelerine göre yapılır.
  • Sonuçların Açıklanması: Oylama tamamlandıktan sonra, oylar sayılır ve referandum sonuçları Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından açıklanır.

Sonuç olarak, Anahtar Parti Tokat İl Başkanı Hakan Ahmet Bice'nin referandum çağrısı, Türkiye'nin geleceği hakkında önemli bir tartışma başlatmıştır. Bice, milletin iradesinin her şeyin üzerinde olduğunu vurgulayarak, Türkiye'nin kaderini belirleyecek kararların alınmasında halkın doğrudan söz sahibi olması gerektiğini savunmuştur. Bu çağrı, Türkiye siyasetinde yeni bir dönemin başlangıcı olabilir.