
Takıntılı Aşk Cinayeti: Pusu Kurana Müebbet Hapis!
Kocaeli'nin Darıca ilçesinde, Muhammed T. adlı sanık, takıntı haline getirdiği Gülhan Esen'i işe giderken 1 saat 40 dakika pusu kurarak öldürmesi sonucu ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Bu olay, Türkiye'de son yıllarda yaşanan en sarsıcı kadın cinayetlerinden biri olarak kayıtlara geçti.
Takıntı Cinayetinin Detayları
16 Mart 2024 sabahı Darıca Osmangazi Mahallesi'nde meydana gelen olayda, evinden çıkarak işine gitmek isteyen Gülhan Esen, site önünde kendisini bekleyen saldırgan tarafından tabancayla vurularak öldürüldü. İddianameye göre, sanık Muhammed T. ile Gülhan Esen aynı depoda bir süre çalışmış ve kısa bir arkadaşlık ilişkisi yaşamışlardı. Ancak Gülhan Esen'in ilişkiyi bitirmek istemesi üzerine, Muhammed T. genç kadını takıntı haline getirmiş, günlerce takip etmiş ve defalarca rahatsız etmişti.
Gülhan Esen'in bu süreçte defalarca şikâyette bulunduğu, tehdit ve takip sebebiyle koruma tedbirleri aldırdığı, ancak tüm bunlara rağmen sanığın takibini sürdürdüğü dosyaya yansıdı. Olaydan yalnızca yedi ay önce evlenen genç kadın, yeni bir hayata adım atmıştı. Ancak sanık, Esen'in yeni adresini araştırdı, işe gidiş-geliş saatlerini öğrendi ve bu bilgileri cinayeti planlamak için kullandı.
Mütalaaya göre sanık, olay günü sabahın erken saatlerinde bölgeye gelerek tam 1 saat 40 dakika boyunca keşif yapıp pusu kurdu. Güvenlik kamerası görüntüleri, bu hazırlığı saniye saniye ortaya koydu. Saat 07.00 sıralarında evden çıkan genç kadın, kendisini bekleyen saldırganla karşılaştı. Mütalaaya göre sanık, ruhsatsız tabancasıyla Gülhan Esen'e ardı ardına 7 el ateş etti. Mermiler genç kadının vücudunun çeşitli bölgelerine isabet etti. Daha sonra yere düşen ve hâlâ hayatta olduğu değerlendirilen Esen'e sanığın tekme attığı görüntülerde tespit edildi. Otopsi raporunda yüz bölgesindeki yaraların tekme darbeleriyle uyumlu olduğu kaydedildi. Bu durum, savcılık tarafından “eziyet çektirme” niteliğinde değerlendirildi.
Mahkeme Süreci ve Karar
Cinayetin ardından kaçan Muhammed T.’nin, yakalanma korkusuyla toplu taşımaya binemediği, otele giremediği için sokak sokak yürüdüğü ve sürekli yer değiştirdiği belirlendi. Sanık, olaydan 5 gün sonra İstanbul’da yakalandı ve gözaltına alındı. Soruşturma kapsamında sanığa yardım ettiği iddia edilen İ.T. ve M.Ö. hakkında da dava açıldı. M.Ö. delil yetersizliğinden beraat ederken, İ.T. “suçluyu kayırma” suçundan 10 ay hapis cezası aldı, bu ceza HAGB kapsamında ertelendi.
Duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katılan sanık Muhammed T., olayın planlı olmadığını iddia ederek şu ifadeleri kullandı: “Maktule karşı canavarca hisle davrandığım şeklindeki iddialar doğru değildir. Ben zaten vicdanımla kendimi mahkûm ettim. O gün onu öldürmek için oraya gitmedim. Bana ağır küfürler edince ve kolumu tutunca ateş ettim.” Ancak savcılık ve mahkeme heyeti bu savunmayı kabul etmedi. Kamera kayıtları, takip süreci ve hazırlık aşaması dikkate alındı ve cinayetin tasarlanarak işlendiği yönünde hüküm kuruldu.
Gebze 2. Ağır Ceza Mahkemesi, sanığın işlediği suçu tasarlayarak ve kadına karşı canavarca hisle gerçekleştirdiğine kanaat getirerek ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmetti. Ayrıca sanık, ruhsatsız silah taşımaktan 2 yıl 6 ay hapis ve 1200 TL adli para cezası aldı. Mahkeme, sanığın pişmanlık ifadelerine rağmen hiçbir ceza indirimi uygulanmasına yer olmadığına karar verdi.
Bu acı olay, bir kadının takıntı sonucu nasıl vahşice katledildiğini ve adaletin yerini bulduğunu gözler önüne seriyor. Mahkemenin verdiği ağır ceza, bu tür suçların cezasız kalmayacağının önemli bir göstergesi oldu. Ancak bu tür olayların önlenmesi için toplumun her kesiminin bilinçlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşıyor.














