Süt Üreticisi Alarm Veriyor: Hükümet Nerede?

CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz, süt üreticilerinin yaşadığı derin ekonomik krizi gündeme taşıyarak hükümeti göreve çağırdı. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın yanıtlaması istemiyle TBMM'ye yazılı soru önergesi sunan Durmaz, çiğ süt fiyatlarındaki adaletsizliğin üreticiyi iflasa sürüklediğini ve hayvanların kesime gönderildiğini vurguladı. Üreticinin dayanacak gücünün kalmadığını belirten Durmaz, acil destek çağrısında bulundu.

Süt Üreticisi Can Çekişiyor: Fiyatlar Neden Düşük?

Durmaz, Ulusal Süt Konseyi tarafından 2025 yılı için belirlenen 17,15 TL'lik çiğ süt tavsiye fiyatının birçok bölgede uygulanmadığını ve üreticinin 12-14 TL gibi düşük fiyatlara mahkum edildiğini belirtti. Bu durumun sürdürülebilir hayvancılığı tehdit ettiğini söyleyen Durmaz, "Süt/yem paritesi 1,28'e kadar geriledi. Bu oran, hayvancılığın sürdürülebilirliğini tehdit ediyor" dedi. Üreticilerin ya hayvanlarını kestirdiğini ya da tamamen üretimden çekildiğini ifade etti.

Durmaz, girdi maliyetlerindeki artışa da dikkat çekerek, 2024-2025 döneminde süt yemi fiyatlarının %60, yoncanın %400, elektriğin ise %63 oranında arttığını, ancak üreticinin eline geçen paranın aynı kaldığını vurguladı. Ulusal Süt Konseyi'nin belirlediği fiyatlara sahada uyulmadığını ve etkin bir denetim mekanizmasının bulunmadığını da sözlerine ekledi.

Tokat'ta Durum Vahim: İşletmeler Kapanıyor, İnekler Kesiliyor

Soru önergesinde Tokat'a özel verilere de yer veren Durmaz, son yıllarda Tokat'taki süt üretim işletmelerinin sayısının azaldığını ve kesime gönderilen inek sayısının ciddi biçimde arttığını söyledi. Bu durumun ülke genelinde süt arzı güvenliğini tehdit ettiğine işaret etti.

Durmaz, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'ya şu soruları yöneltti:

Ulusal Süt Konseyi'nin belirlediği fiyat neden sahada uygulanmıyor, denetim yapılmakta mı?
Üreticinin zararına karşı hangi acil destek planları hayata geçirilecek?
Girdi maliyetlerindeki artışa karşı yeni bir destekleme politikası var mı?
Tokat'ta son 2 yılda süt üretim işletmelerindeki değişim nedir?
2020-2025 arasında kesilen inek sayısına göre özel bir önlem paketi hazırlanmakta mı?
Bölgesel fiyat farklılıkları nasıl izleniyor, taban fiyat uygulaması gündemde mi?
2025 ve sonrasında süt üretiminin sürdürülebilirliği için ne gibi stratejiler planlanmakta?

Türkiye'de süt üretiminin tarihi oldukça eskiye dayanmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde, özellikle kırsal bölgelerde yaşayan insanlar için süt ve süt ürünleri önemli bir besin kaynağıydı. O dönemlerde, hayvancılık genellikle aile işletmeleri şeklinde yapılırdı ve süt üretimi de bu işletmelerin önemli bir parçasıydı. Süt, genellikle taze olarak tüketilir veya peynir, yoğurt gibi ürünlere dönüştürülerek saklanırdı. Zamanla, şehirleşme ve sanayileşme ile birlikte süt üretimi de değişmeye başladı. Büyük çiftlikler kuruldu ve modern teknikler kullanılmaya başlandı. Bu sayede, daha fazla süt üretimi mümkün hale geldi ve süt ürünleri daha geniş kitlelere ulaştı. Günümüzde, Türkiye'de süt üretimi hala önemli bir sektördür. Ancak, sektörün karşılaştığı çeşitli sorunlar da bulunmaktadır. Özellikle, girdi maliyetlerinin yüksekliği ve süt fiyatlarının düşüklüğü, üreticileri zor durumda bırakmaktadır. Bu nedenle, süt üreticilerinin desteklenmesi ve sektörün sürdürülebilirliğinin sağlanması büyük önem taşımaktadır.

Kadim Durmaz, "Süt üreticisinin hali ortada. Üreten zarar ediyor, hükümet ise sadece izliyor. Kırsal kalkınma göz göre göre çöküyor" diyerek, çiftçilerin daha fazla dayanacak gücünün kalmadığını vurguladı. Durmaz, girdi maliyetlerine karşı acil ve bölgesel desteklerin devreye alınması gerektiğini ifade etti. Aksi takdirde, süt üretiminde yaşanacak düşüşlerin ülke ekonomisi ve gıda güvenliği açısından ciddi sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulundu.