Boğaziçi Üniversitesi'nde düzenlenen bir konferansta konuşmacı olarak yer alan Nurettin Yıldız, sahnede konuşma yaparken beklenmedik bir yumurtalı saldırıya maruz kaldı. Olay, üniversitede artırılan güvenlik önlemlerine rağmen yaşanırken, bir kişi gözaltına alındı. Bu beklenmedik saldırı, konferansı ve sonrasında yaşananları gündeme taşıdı.
Saldırı Anı ve Sonrası
Boğaziçi Üniversitesi İslam Araştırmaları Kulübü (BİSAK) tarafından organize edilen "İslami İlimler: Kim İçin, Ne Kadar?" başlıklı konferansta konuşmacı olarak bulunan Nurettin Yıldız, konuşmasının ortasında bir öğrencinin yumurtalı saldırısına uğradı. Saldırı anında salonda kısa süreli bir arbede yaşandı. Güvenlik güçleri hızla müdahale ederek saldırganı etkisiz hale getirdi ve salondan çıkardı.
Olayın ardından, gözaltına alınan öğrencinin kimliği ve saldırının nedeni hakkında soruşturma başlatıldı. Üniversite yönetimi, olayla ilgili geniş çaplı bir inceleme başlattığını duyurdu. Konferans, saldırının ardından bir süre ara verildikten sonra devam etti.
Bu tür olaylar, üniversitelerde ifade özgürlüğü ve farklı görüşlere saygı konularını yeniden gündeme getirmektedir. Üniversiteler, farklı düşüncelerin özgürce tartışılabildiği, hoşgörünün ve saygının ön planda tutulduğu ortamlar olmalıdır.
Konferans Öncesi Protestolar
Nurettin Yıldız'ın konuşmacı olarak davet edilmesi, konferans öncesinde öğrenciler arasında tepkilere yol açmıştı. Yıldız'ın geçmişteki bazı açıklamaları nedeniyle eleştirilen öğrenciler, konferansın iptal edilmesi talebiyle protesto gösterileri düzenledi. Üniversite yönetimi, protestolara rağmen konferansı planlandığı gibi gerçekleştirme kararı aldı. Konferans öncesinde üniversite yerleşkesinde geniş güvenlik önlemleri alındı ve polis ekipleri kampüs içinde hazır bulundu.
Nurettin Yıldız'a yönelik bu saldırı, Türkiye'deki ifade özgürlüğü ve farklı görüşlere tahammül konularında süregelen tartışmaları bir kez daha alevlendirdi. Üniversiteler, farklı düşüncelerin özgürce tartışılabildiği, hoşgörünün ve saygının ön planda tutulduğu ortamlar olmalıdır. Bu tür olaylar, diyalog ve anlayışın önemini bir kez daha hatırlatırken, şiddetin hiçbir zaman çözüm olmadığını vurgulamaktadır.