Nilüferlere Dokunmayın! Maden Gölün Sonunu Mu Getirecek?
Tokat Gündem

Nilüferlere Dokunmayın! Maden Gölün Sonunu Mu Getirecek?


04 October 20255 dk okuma2 görüntülenmeSon güncelleme: 04 October 2025

Tokat'ın Niksar ilçesine bağlı Yazıcık Kasabası, doğal güzellikleriyle ünlü bir bölge. Ancak, planlanan bentonit madeni çalışmaları bu eşsiz doğayı tehdit ediyor. 3 Ekim 2025'te mahkeme heyeti, maden sahasında keşif yaparak kasaba halkının itirazlarını dinledi.

Halk Nilüferler İçin Ayakta

Kasaba halkı ve çevre köylerde yaşayanlar, bentonit madeni çıkarılmasına karşı çıkıyor. En büyük endişeleri ise Hacı Gölü'ndeki nilüfer çiçeklerinin yok olma tehlikesi. Göl çevresindeki nadir endemik bitki türlerinin de zarar göreceği belirtiliyor. Yazıcık halkı, "Nilüferime dokunma, doğayı bozma!" sloganlarıyla seslerini duyurmaya çalışıyor.

Sonbahar serinliğine rağmen Hacı Gölü'nde hala açan nilüferler, bu doğal mirasın değerini gösteriyor. Uzmanlar, nilüfer koparmanın 500 bin TL'ye kadar cezası olduğunu hatırlatıyor. Kilosu 20 TL olan bentonit uğruna bu güzelliğin yok edilmemesi gerektiği vurgulanıyor.

Bölge Halkının Talepleri Neler?

Bölge halkı, bentonit madeni gibi çalışmaların heyelan riski olmayan, endemik bitki türlerinin bulunmadığı alanlarda yapılabileceğini söylüyor. Yazıcık Kasabası'nın doğası ise böyle bir tahribatı kaldıramayacak kadar hassas. Hacı Gölü, azlıklar koruması altında olan bir doğal sit alanı ve nilüferlerle kaplı. Halk, bu güzelliğin korunarak gelecek nesillere aktarılmasını istiyor.

  • Maden çalışmalarının durdurulması
  • Hacı Gölü'nün korunması
  • Endemik bitki türlerinin güvence altına alınması
  • Doğal yaşamın sürdürülebilirliğinin sağlanması

Büyük şehirlerin gürültüsünden kaçanlar, Yazıcık'ın temiz havasında doğayla iç içe zaman geçirmek için geliyor. Bu doğal cennetin, maden faaliyetleri yüzünden yok olmasına hiçbir doğa dostu sessiz kalmamalı.

Doğal Mirasımız Tehlikede Mi?

Hacı Gölü ve nilüferleri, sadece Yazıcık için değil, tüm Türkiye için önemli bir doğal miras. Bentonit madeni uğruna bu mirasın yok edilmesi, geri dönüşü olmayan bir kayıp olacaktır. Yetkililerin ve ilgili kurumların, bölge halkının sesine kulak vererek, doğa ve çevre dostu çözümler üretmesi gerekiyor. Aksi takdirde, bir avuç nilüfer çiçeği için çok geç kalınmış olabilir.