
Milli Motor TF10000 Uçuşa Hazır! TEI'den Devrim Niteliğinde Hamle
Türkiye'nin havacılık alanındaki bağımsızlık hedefi, TEI'nin (TUSAŞ Motor Sanayii A.Ş.) geliştirdiği milli motorlarla yeni bir boyut kazanıyor. TEKNOFEST 2025 İstanbul'da sergilenen TF6000 turbofan motoru ve gelecekteki projeler, Türkiye'nin savunma sanayisindeki gücünü perçinliyor.
TF10000: Savaş Uçaklarına Güç Verecek
TEI Genel Müdürü Mahmut Faruk Akşit'in açıklamalarına göre, Türkiye'nin ilk özgün tasarım milli turbofan motoru olacak TF10000, art yakıcı özelliğiyle 10 bin libre itki gücüne ulaşarak savaş uçaklarının ihtiyaçlarını karşılayacak. Akşit, normalde 10 yıldan uzun süren geliştirme sürecini kısalttıklarını vurgulayarak, "TF10000 birkaç yıl içinde uçmaya hazır olacak" dedi. Bu motor; KIZILELMA ve benzeri yüksek hızlı platformlar için tasarlandı.
TF6000 turbofan motoru, mobil test bremzesinde ilk kez halka açık şekilde ateşlendi. TEKNOFEST boyunca her gün çalıştırılacak olan motor, deniz seviyesinin ardından Erzurum’daki 10 bin feet yükseklikte yapılacak testlere hazırlanıyor.
KAAN İçin Hedef: TF35000
TEI'nin gelecekteki vizyonu, beşinci nesil savaş uçağı KAAN'a güç verecek TF35000 motorunu geliştirmek. Akşit, bu motorun tamamen yeni teknolojilerle tasarlanacağını ve 5. nesil uçakların tüm gereksinimlerini karşılayacak kapasitede olacağını belirtti. Bu iddialı proje, Türkiye'nin havacılık teknolojilerindeki yeteneklerini bir üst seviyeye taşıyacak.
Helikopter tarafında da önemli gelişmeler var. GÖKBEY için geliştirilen TS1400 motoru seri üretime geçmek üzere. Daha ağır sınıf helikopterler için yeni nesil motor çalışmaları sürüyor. Baykar ile geliştirilen PD200, güçlendirilmiş PD170 versiyonu olarak teslim edildi ve uçuş testlerini başarıyla tamamladı.
Milli Havacılıkta Stratejik Dönem
TF6000, TF10000 ve TF35000 projeleri, Türkiye’nin savaş uçağı motorlarında dışa bağımlılığını sona erdirmeyi hedefliyor. TEI’nin geliştirdiği teknolojiler, yalnızca uçak ve helikopterler için değil, yerli savunma sanayinin tüm ekosistemi için de kritik bir eşik anlamına geliyor. Bu projeler sayesinde Türk savunma sanayisi, uluslararası alanda daha rekabetçi bir konuma gelecek.
Türkiye'nin havacılık alanındaki bu atılımları, ülkenin savunma sanayisindeki bağımsızlığını güçlendirirken, teknolojik yeteneklerini de tüm dünyaya sergileme fırsatı sunuyor. TEI'nin projeleri, sadece askeri alanda değil, sivil havacılıkta da yeni kapılar açabilir ve Türkiye'yi bu alanda da önemli bir oyuncu haline getirebilir.