Hatay'ın Antakya ilçesinde gece yarısı meydana gelen 3.9 büyüklüğündeki deprem, bölgede kısa süreli bir paniğe neden oldu. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından yapılan açıklamaya göre, deprem yerin 7.19 kilometre derinliğinde gerçekleşti. Peki, deprem sonrası Hatay'da son durum ne? İşte detaylar...
Deprem Antakya'yı Salladı
AFAD'ın verilerine göre, deprem 4 Nisan 2025 Cuma günü saat 00.23'te, Antakya ilçesine bağlı Karlısu Mahallesi merkezli olarak meydana geldi. Sarsıntı, kısa sürmesine rağmen özellikle Antakya ve çevre mahallelerde yaşayan vatandaşlar tarafından hissedildi. Depremi hisseden bazı vatandaşlar, tedbir amaçlı gece saatlerinde sokaklara çıktı.
Hatay Valiliği de konuyla ilgili yazılı bir açıklama yaparak kamuoyunu bilgilendirdi. Yapılan açıklamada, "AFAD Başkanlığı Deprem Daire Başkanlığı'ndan alınan bilgi doğrultusunda Antakya (Hatay) merkezli 3.9 büyüklüğünde deprem meydana gelmiş olup, ilk belirlemelere göre ilimizde herhangi olumsuz bir durum olmayıp, 112 Acil Çağrı Merkezine herhangi bir ihbar gelmemiştir. Gelişmeler takip edilmektedir. Basına ve kamuoyuna saygıyla duyurulur" ifadelerine yer verildi.
Uzmanlar Uyarıyor: Fay Hatları Aktif
Jeoloji uzmanları, Hatay ve çevresinin aktif fay hatları üzerinde bulunduğuna dikkat çekerek, benzer büyüklükteki sarsıntıların bölgede zaman zaman meydana gelebileceğini ifade ediyor. Depremin büyüklüğünün yüksek olmamasına rağmen yüzeye yakın bir noktada gerçekleşmesi nedeniyle hissedildiğini belirten uzmanlar, vatandaşları olası depremlere karşı hazırlıklı olmaya çağırıyor.
6 Şubat 2023'te yaşanan büyük depremin ardından Hataylı vatandaşlar, bölgede her sarsıntıya karşı daha hassas hale geldi. Bu tür küçük ölçekli depremler bile, travmanın etkisiyle tedirginlik yaratmaya devam ediyor. Uzmanlar, bu tür durumlarda sakin kalmanın ve yetkililerin açıklamalarını takip etmenin önemini vurguluyor.
Türkiye'nin deprem kuşağında yer aldığı ve aktif fay hatlarına sahip olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle, deprem bilincinin artırılması ve yapıların depreme dayanıklı hale getirilmesi büyük önem taşımaktadır. Unutmayalım ki, deprem değil, dayanıksız yapılar öldürür!
