FİSKOBİRLİK İflasın Eşiğinde mi? 87 Yıllık Dev Satışta!
Türkiye'nin en köklü tarım kooperatiflerinden biri olan FİSKOBİRLİK, derin bir mali krizle mücadele ediyor. 1938 yılında Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatıyla kurulan bu 87 yıllık dev kuruluş, artan borç yükü altında eziliyor ve iflasın eşiğine gelmiş durumda. Peki, FİSKOBİRLİK'i bu duruma ne getirdi ve bundan sonra neler olacak?
FİSKOBİRLİK'in Finansal Çıkmazı
FİSKOBİRLİK'in yaşadığı mali sıkıntıların temelinde yüksek borç yükü bulunuyor. Kurumun toplam borcu 2 milyar TL'yi aşmış durumda ve bunun büyük bir kısmını banka kredileri oluşturuyor. Günlük 2.5 milyon TL faiz ödemek zorunda olan FİSKOBİRLİK, bu durumun üstesinden gelmekte zorlanıyor. 2024 mali verilerine göre, kısa vadeli borçlar ve diğer yükümlülükler 966.5 milyon TL'ye ulaşmış durumda. Elde edilen faaliyet kârı ise tahsil edilemeyen alacaklar nedeniyle zarara dönüşmüş durumda.
Bu durumun daha da vahimleşmesi bekleniyor. FİSKOBİRLİK'in içinde bulunduğu durumu özetlemek gerekirse:
- Toplam borç: 2 Milyar TL'yi aştı
- Günlük faiz ödemesi: 2.5 Milyon TL
- Kısa vadeli borçlar: 966.5 Milyon TL
Taşınmazlar Satışta, İpotekler Artıyor
Mali krizi aşmak adına FİSKOBİRLİK, çeşitli çözüm yolları arayışında. Ancak, bu arayışlar genellikle taşınmazların satışı ve ipotek gösterilmesi şeklinde oluyor. Giresun Ziraat Odası Başkanı Nurittin Karan'ın açıklamalarına göre, FİSKOBİRLİK neredeyse tüm taşınmazlarını ipotek göstererek kredi kullanmış durumda ve elinde satılabilir gayrimenkul kalmamış. Giresun, Tirebolu ve Fatsa'daki birçok mülk satışa çıkarılmış durumda. Bu durum, kurumun geleceği hakkında ciddi endişeler yaratıyor.
Peki, bu satışlar çözüm olacak mı? Eleştirmenlere göre, bu adımlar sadece günü kurtarmaya yönelik ve uzun vadeli bir çözüm sunmuyor. Kurumun yöneticileri, "para eden her şeyi satma" politikasıyla eleştiriliyor. Bu durum, FİSKOBİRLİK'in geleceği hakkında daha da karamsar bir tablo çiziyor.
FİSKOBİRLİK'in Geleceği Ne Olacak?
Bir zamanlar fındık üreticisinin umudu olan FİSKOBİRLİK, bugün kendi borçlarıyla boğuşuyor. Yönetim anlayışı ve mali politikalar tartışılırken, kurumun geleceği belirsizliğini koruyor. Üreticiler ve kamuoyu, bu köklü kuruluşun kurtarılması için acil önlemler alınmasını bekliyor. Ancak, mevcut durum ve uygulanan politikalar, FİSKOBİRLİK'in geleceği hakkında umutlu olmak için pek bir neden sunmuyor.
FİSKOBİRLİK'in yaşadığı bu kriz, Türkiye'deki diğer tarım kooperatifleri için de bir ders niteliğinde. Sürdürülebilir mali politikalar ve doğru yönetim anlayışı, bu tür kuruluşların geleceği için hayati önem taşıyor. Aksi takdirde, FİSKOBİRLİK gibi köklü kuruluşların iflası kaçınılmaz olabilir.
