
Erzincan'da 55 Yıllık Soba Ustası: Gelenek Yaşıyor!
Erzincan'ın Kemaliye ilçesinde yaşayan 68 yaşındaki Mehmet Akbaş, dedesinden ve babasından öğrendiği sobacılık mesleğini tam 55 yıldır sürdürüyor. Teknolojinin ilerlemesi ve doğalgazın yaygınlaşmasına rağmen, Mehmet Usta el emeğiyle yaptığı sobalarla hem evleri hem de gönülleri ısıtmaya devam ediyor. Bu durum, unutulmaya yüz tutmuş bir zanaatın hala nasıl yaşatılabileceğinin en güzel örneklerinden birini oluşturuyor.
Deden Toruna Miras: Sobacılık Sanatı
Kemaliye'nin tanınan soba ustalarından Mehmet Akbaş, mesleğe çocuk yaşlarda dedesi ve babasının yanında adım atmış. Elindeki çekiç ve makasla yıllardır demiri şekillendiren Akbaş, sobacılığın sadece bir geçim kaynağı olmadığını, aynı zamanda bir kültür mirası olduğunu vurguluyor. "Bu iş sabır, sevgi ve ustalık ister. Her soba bir emek, her soba bir hikâye" diyen Akbaş, 55 yıldır ilk günkü heyecanla çalışmaya devam ediyor. Onun için her bir soba, geçmişten günümüze taşınan bir hikayeyi temsil ediyor.
"Soba Eskiden Evin Kalbiydi"
Mehmet Akbaş, geçmişte sobanın sadece ısınmak için değil, aynı zamanda günlük yaşamın merkezinde olduğunu hatırlatıyor. O dönemlerde sobalar, ailelerin bir araya geldiği, yemeklerin pişirildiği, çayların demlendiği ve sohbetlerin edildiği sıcak bir yuva gibiydi. Akbaş, o günleri şöyle anlatıyor:
Eskiden her aile kendine göre boy boy soba yaptırırdı. Bizim sobalarla sadece ev ısınmazdı; ekmek pişerdi, yemek kaynardı, çay demlenirdi. Hatta üzerine konan suyla evin sıcaklığı artardı. Şimdi doğalgaz geldi, ihtiyaçlar değişti ama ben sobanın sıcaklığını hiçbir şeye değişmem.
Bu sözler, sobanın sadece bir ısıtma aracı olmadığını, aynı zamanda bir yaşam biçimi olduğunu gösteriyor.
Kaybolmaya Yüz Tutan Bir Zanaat
Teknolojinin gelişmesi, doğalgaz ve elektrikli ısıtma sistemlerinin yaygınlaşmasıyla birlikte sobacılık mesleği artık yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Akbaş, geçmişin izlerini taşıyan bu mesleğin geleceği için endişeli. Fabrika üretiminin yaygınlaşması, el emeğiyle yapılan sobaların değerini azaltıyor gibi görünse de, Mehmet Usta el emeğinin yerini hiçbir şeyin tutamayacağına inanıyor.
Sobacılık mesleğinin kaybolmasıyla birlikte, sadece bir zanaat değil, aynı zamanda bir kültür de yok oluyor. Mehmet Usta'nın bu konudaki endişeleri, gelecek nesillerin bu değerli mirası koruması gerektiğinin altını çiziyor.
Yaptığı her sobayı el emeğiyle, ince hesaplarla üreten Mehmet Akbaş, artık birçok genç için “geçmişin ustası” olarak görülüyor.
Akbaş, duygularını şu sözlerle ifade ediyor:
Benim için soba sadece demir değil; içinde alın teri, sabır ve sevgi var. Bu işin inceliğini öğrenmek için yıllarımı verdim. Bugün hâlâ bir soba yaparken o ilk günkü heyecanı hissediyorum.
Kemaliye'de hala eski usul soba yaptırmak isteyen az sayıda vatandaş bulunuyor. Mehmet Usta da onların siparişlerini tek tek el işçiliğiyle hazırlıyor.
Gelecek Nesillere Çağrı: "Bu Meslek Sahipsiz Kalmasın"
Sobacılığın bir sanat olduğunu belirten Akbaş, gençlere de çağrıda bulunuyor:
Emeğin kıymetini bilen, el işine hevesli gençler bu işi öğrenmeli. Çünkü el emeğiyle yapılan her şeyin değeri vardır. Bu meslek kaybolursa bir kültür daha yok olur.
Mehmet Akbaş'ın 55 yıldır sürdürdüğü sobacılık mesleği, sadece bir zanaat değil, aynı zamanda bir kültür mirasıdır. Onun el emeğiyle yaptığı sobalar, hem evleri ısıtıyor hem de geçmişin sıcaklığını günümüze taşıyor. Ancak, bu değerli zanaatın kaybolmaması için gelecek nesillerin bu mirası sahiplenmesi gerekiyor.














