Tokat'ta yaşanan don felaketi, çiftçilerin bir yıllık emeğini bir gecede yok etti. CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz, Tarım ve Orman Bakanı'na mektup göndererek çiftçilere acil destek çağrısında bulundu. Peki, bu felaketin ardında yatan gerçekler neler ve çiftçiler şimdi ne yapacak?
Don Afeti Çiftçilerin Umutlarını Nasıl Söndürdü?
Kadim Durmaz, Tokat ve çevresinde yaşanan don olaylarının özellikle meyve ağaçları ve diğer tarımsal ürünler üzerindeki etkisini şu sözlerle dile getirdi: "Ülkemiz genelinde ve Tokat’ta yaşanan don olayları, başta erik, vişne, kiraz, şeftali, ceviz olmak üzere meyve ağaçlarında, patates, soğan, karpuz, ay çekirdeği, hububat ve yem bitkilerinde ciddi zararlara yol açtı." Bu sadece bir ürün kaybı değil, aynı zamanda çiftçilerin umutlarının da yok olması anlamına geliyor.
Durmaz, bu durumu şu sözlerle özetledi: "Bir yıllık emek bir gecede yok oldu! Bahar aylarının başında tomurcuklanan, çiçek açan ürünler bir gecede kül oldu. Bu tablo, sadece ürün değil; üreticimizin umudu, emeği, alın teridir!"
Çiftçiler İçin Hangi Çözümler Talep Ediliyor?
Durmaz, Tarım ve Orman Bakanı'na gönderdiği mektupta çiftçiler için şu talepleri dile getirdi:
- Hızlı bir şekilde zarar tespitinin yapılması
- TARSİM kapsamındaki zararların süratle karşılanması
- Sigorta yaptıramayan çiftçilerin zararlarının AFAD fonundan karşılanması
- Zirai kredi borçlarının faizsiz olarak bir yıl ertelenmesi
Durmaz, "Çiftçimizin alın teri yerde kalmamalıdır!" diyerek, devletin çiftçilere yönelik daha hızlı ve etkili adımlar atması gerektiğini vurguladı.
İlgili Kurumlar Ne Yapmalı?
Durmaz, çiftçilerin yaşadığı bu büyük felaketten sonra hükümetin ve ilgili kurumların hızlı bir şekilde devreye girmesi gerektiğini belirtiyor. Özellikle Ziraat Bankası, Tarım Kredi Kooperatifi, kamu ve özel bankalara olan zirai kredi borçlarının bir yıl süreyle faizsiz ertelenmesi, icra işlemiyle karşı karşıya olan çiftçilerin icra ve haciz işlemlerinin durdurulması gerektiğinin altını çizdi.
Tokat'ta yaşanan bu don felaketi, çiftçilerin karşı karşıya kaldığı zorlukları bir kez daha gözler önüne serdi. Hükümetin ve ilgili kurumların bu çağrıya ne kadar hızlı ve etkili yanıt vereceği, çiftçilerin geleceği açısından büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, bu zorlu süreçten çıkmak onlar için daha da güçleşecek ve tarım sektörü büyük bir darbe alacaktır.
