
DHMİ 92 Yaşında! Türk Havacılığı Altın Çağını Yaşıyor Mu?
Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ),Türkiye'nin havacılık altyapısının gelişimine 92 yıldır öncülük ediyor. Kuruluş yıl dönümünde yayımlanan mesajlar ve açıklanan rakamlar, Türk havacılığının son yıllarda kaydettiği büyük ilerlemeyi gözler önüne seriyor. Özellikle havalimanı sayısındaki artış, yolcu trafiğindeki rekor seviyeler ve kargo taşımacılığındaki yükseliş dikkat çekiyor. Peki, bu veriler gerçekten de Türkiye'nin havacılıkta altın çağını yaşadığının bir göstergesi mi?
Havalimanı Sayısı ve Yolcu Trafiğindeki Rekor Artış
DHMİ Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Enes Çakmak, kurumun 92. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada dikkat çekici verilere yer verdi. 2003 yılında 26 olan aktif havalimanı sayısının, 2024'te %123 artışla 58'e yükseldiğini belirtti. Bu artış, Türkiye'nin dört bir yanına ulaşımın kolaylaşması ve havacılık hizmetlerinin yaygınlaşması açısından büyük önem taşıyor.
Yolcu trafiği de bu büyümeyi destekler nitelikte. Terminal kapasitesi 347 milyon yolcu/yıla ulaşırken, yolcu trafiği 230 milyonun üzerine çıktı. Kargo taşımacılığında ise %794 gibi dikkat çekici bir artışla 2.700 ton seviyesine ulaşıldı. Uçak trafiği de 2,29 milyonu aşarak havacılık sektöründeki canlılığı ortaya koyuyor.
- Havalimanı Sayısı: %123 artış
- Yolcu Trafiği: 230 milyonun üzerinde
- Kargo Taşımacılığı: %794 artış
İstanbul Havalimanı Avrupa'nın Zirvesinde
İstanbul Havalimanı, Avrupa'nın en yoğun havalimanı unvanını koruyarak Türkiye'nin havacılıkta geldiği noktayı simgeliyor. 2024 yılında kargo taşımacılığında da liderliğini sürdüren havalimanı, "Eşzamanlı Üçlü Bağımsız Pist Operasyonu" ile Avrupa'da bir ilke imza attı. Bu operasyon sayesinde havalimanının kapasitesi ve verimliliği önemli ölçüde arttırıldı.
Ayrıca, yeni açılan Çukurova, Antalya, Kayseri ve Trabzon terminalleri de Türkiye'nin havacılık altyapısını güçlendiriyor. Bu modern terminaller, yolculara daha konforlu ve hızlı bir seyahat deneyimi sunarken, havalimanlarının kapasitesini de artırıyor.
Milli Teknolojiler ve Uluslararası İş Birlikleri
DHMİ, sadece altyapı yatırımlarıyla değil, aynı zamanda milli teknolojilerin geliştirilmesi ve uluslararası iş birliklerinin güçlendirilmesiyle de ön plana çıkıyor. TÜBİTAK ile geliştirilen Milli Hava Trafik Kontrol Simülatörü ve İRADE yazılımı, yerli teknolojinin havacılık sektöründeki önemini vurguluyor.
Özbekistan, Kırgızistan ve Tacikistan'ın katıldığı SOCEA platformu ve havacılık akademisinin verdiği eğitimler ise bölgesel iş birliklerini güçlendiriyor. Bu iş birlikleri sayesinde Türkiye, havacılık alanındaki bilgi ve deneyimini diğer ülkelerle paylaşarak bölgesel kalkınmaya katkıda bulunuyor.
Sonuç olarak, DHMİ'nin 92. kuruluş yıl dönümünde açıklanan veriler, Türkiye'nin havacılık sektöründe önemli bir başarı hikayesi yazdığını gösteriyor. Havalimanı sayısındaki artış, yolcu trafiğindeki rekor seviyeler, kargo taşımacılığındaki yükseliş ve İstanbul Havalimanı'nın Avrupa'daki lider konumu, Türk havacılığının altın çağını yaşadığının işaretleri olarak değerlendirilebilir. Ancak, bu başarının sürdürülebilirliği için teknolojik yatırımların devam etmesi, uluslararası iş birliklerinin güçlendirilmesi ve nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesi büyük önem taşıyor. Türkiye, havacılık sektöründeki bu ivmeyi koruyarak gelecekte daha büyük başarılara imza atabilir.