
Deprem Uzmanı Alarm Verdi: Varto Deprem Kümesi Tehlikede mi?
Bingöl'ün Kiğı ilçesinde meydana gelen 4.3 büyüklüğündeki deprem sonrası ünlü jeolog Prof. Dr. Osman Bektaş'tan çarpıcı uyarılar geldi. Bektaş, "Varto Deprem Kümesi daha büyük risk altında!" diyerek bölgedeki tehlikeye dikkat çekti. Kahramanmaraş depremlerinin bölgeye etkisi ise endişeleri artırıyor.
Varto Deprem Kümesi Neden Tehlikeli?
Prof. Dr. Bektaş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, depremin gerçekleştiği bölgenin "Varto Deprem Kümesi" içinde yer aldığını vurguladı. Bu alan, geçmişte 1966 Varto (6.9),1971 Bingöl (6.8),2003 Bingöl (6.4) ve 2010 Kovancılar (5.9) gibi yıkıcı depremlere sahne olmuştu. Bektaş, "Bu bölge, büyük fay hatlarının kesişiminde yer alıyor ve tarihsel olarak tehlikeli bir deprem merkezi" dedi.
Varto Deprem Kümesi'nin tehlikeli olmasının nedenleri:
- Büyük fay hatlarının kesişim noktasında yer alması
- Geçmişte yıkıcı depremlere sahne olmuş olması
- Kahramanmaraş depremlerinin stres transferi yapma potansiyeli
Kahramanmaraş Depremleri Yeni Tehlikeyi Tetikledi mi?
Bektaş'ın en kritik uyarısı, 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremlerinin bölgeye etkisine yönelik oldu. Ünlü jeolog, "Maraş deprem çiftinin kuzeye yaptığı stres transferi, Varto Deprem Kümesi’ni daha da riskli hale getirebilir" diyerek alarm zillerini çaldı. Kahramanmaraş depremlerinin fay hatlarında biriken enerjiyi kuzeye taşıyarak bölgedeki deprem tehlikesini artırabileceği endişesi, uzmanların gündeminde.
Kahramanmaraş depremlerinin Varto Deprem Kümesi üzerindeki potansiyel etkileri:
- Fay hatlarında biriken enerjinin kuzeye transferi
- Bölgedeki stresin artması
- Deprem riskinin yükselmesi
Bölge İçin Ne Yapılmalı?
Bingöl'deki sarsıntı, can ve mal kaybına yol açmasa da, bölgedeki deprem gerçeğini bir kez daha hatırlattı. Prof. Dr. Bektaş'ın uyarıları, vatandaşları ve yetkilileri harekete geçirdi. Uzmanlar, bölgedeki fay hareketliliğinin yakından izlenmesi gerektiğini vurguluyor.
Varto Deprem Kümesi'nde yaşanabilecek olası bir deprem, bölge için ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle, bölgedeki yapı stokunun güçlendirilmesi, deprem bilincinin artırılması ve acil durum planlarının hazırlanması büyük önem taşıyor. Unutulmamalıdır ki, deprem değil, binalar öldürür.