Küresel piyasalarda yaşanan dalgalanmalar ve özellikle ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşının tırmanması, yatırımcıların gözünü yeniden güvenli liman olarak görülen altına çevirmesine neden oldu. Altın fiyatları, bu gelişmelerin etkisiyle %1'in üzerinde bir artış göstererek 3.009 dolara kadar yükseldi. İç piyasada ise gram altın 3.673 TL seviyesinden işlem görmeye başladı. Peki, bu yükselişin arkasında yatan sebepler neler ve gelecekte bizi neler bekliyor?
Trump'ın Tarife Hamlesi Piyasaları Sarsıyor
ABD Başkanı Donald Trump'ın Çin'e yönelik açıkladığı yeni gümrük tarifeleri, küresel piyasalarda adeta bir deprem etkisi yarattı. Trump, bazı Çin menşeli ürünlere %104 oranında vergi getirildiğini duyurarak, bu politikanın devam edeceğini vurguladı. Trump, "Gümrük tarifeleri sayesinde günde neredeyse 2 milyar dolar kazanıyoruz," ifadelerini kullandı. Bu durum, iki ülke arasındaki ticaret gerilimini daha da tırmandırırken, yatırımcıların riskten kaçış eğilimini artırarak altına olan talebi körükledi.
Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada ise yaklaşık 70 ülkenin, kendi ürünlerine uygulanan tarifeler nedeniyle müzakere talebinde bulunduğu belirtildi. Bu durum, küresel ticaret sisteminin ne kadar karmaşık bir hale geldiğini ve ülkeler arasındaki ekonomik ilişkilerin ne kadar hassas olduğunu gözler önüne seriyor.
Altına Rekor Talep: Neden Herkes Altın Alıyor?
Ekonomik durgunluk, enflasyon endişesi ve jeopolitik risklerin artması, altını yatırımcılar için yeniden cazip bir seçenek haline getirdi. Dünya Altın Konseyi'nin verilerine göre, 2025 yılının ilk çeyreğinde altın destekli yatırım fonlarına 21,1 milyar dolarlık bir giriş yaşandı. Bu rakam, son üç yılın en yüksek seviyesini temsil ediyor. Yatırımcılar, belirsizliklerin arttığı dönemlerde altına sığınarak portföylerini koruma altına almaya çalışıyor.
Altın, yüzyıllardır güvenli bir yatırım aracı olarak kabul görmüştür. Özellikle ekonomik kriz dönemlerinde, diğer yatırım araçlarına göre daha istikrarlı bir performans sergilemesi, yatırımcıların altına olan ilgisini artırmaktadır. Altının değerini koruma özelliği, onu enflasyona karşı da bir sigorta olarak görmeyi sağlamaktadır.
- Ekonomik belirsizlikler
- Enflasyon endişesi
- Jeopolitik riskler
FED Tutanakları: Faiz İndirimi Altını Uçuracak mı?
Piyasaların gözü kulağı bugün açıklanacak olan FED tutanaklarında. Faiz indirimine dair olası sinyaller, altının cazibesini daha da artırabilir. Uzmanlar, düşük faiz ortamının faiz getirisi olmayan altını daha çekici hale getirdiğini belirtiyor. Eğer FED, faiz indirimine giderse, doların değer kaybetmesi ve altının daha erişilebilir hale gelmesi bekleniyor.
Düşük faiz oranları, yatırımcıların alternatif getiri arayışına girmesine neden olurken, bu durum da altına olan talebi artırabilir. Ayrıca, faiz indirimleri genellikle ekonomik büyümeyi teşvik etmek amacıyla yapılır, ancak bu durum aynı zamanda enflasyon riskini de beraberinde getirebilir. Enflasyonun yükselmesi durumunda, altın yine güvenli bir liman olarak öne çıkacaktır.
Altın fiyatlarındaki bu yükseliş, küresel ekonomideki belirsizliklerin ve risklerin bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Yatırımcılar, portföylerini korumak ve değerlerini artırmak amacıyla altına yönelirken, FED'in faiz politikaları ve ticaret savaşlarının seyri, altın fiyatlarının gelecekteki yönünü belirleyecek önemli faktörler olacaktır. Altın yatırımcıları ve piyasa analistleri, gelişmeleri yakından takip ederek stratejilerini buna göre şekillendirmeye devam edeceklerdir.
