27 Nisan 2025 Pazar

Yayla Muzu Işkın Şerbeti: Osmanlı'dan Gelen Şifa! Tadı Nasıl?

Anadolu'nun doğu ve güneydoğu yaylalarında yetişen yayla muzu (ışkın), Osmanlı döneminde olduğu gibi günümüzde de şerbet olarak yeniden keşfedildi. Şef Recep İncecik tarafından İstanbul'da yeniden canlandırılan bu lezzet, hem tarihi hem de şifalı özellikleriyle dikkat çekiyor.

Işkın Şerbetinin Tarihi Yolculuğu

Şef Recep İncecik, ışkın şerbetinin saray mutfağında uzun yıllar boyunca çok sevilen bir içecek olduğunu belirtiyor. Hüdai Nabit (kendiliğinden yetişen) bir bitki olan ışkın, mayhoş aromasıyla ferahlatıcı bir etki sunuyor. Doğu illerinde "Kürt muzu" olarak da bilinen ışkın, ince kabukları soyularak çiğ olarak tüketiliyor. Divanı Lügati't-Türk'te ise çiçek hastalığına iyi geldiği belirtiliyor.

Günümüzde şerbeti pek bilinmeyen bu C vitamini deposu bitki, Recep İncecik'in özel reçetesiyle bal ile tatlandırılarak nefis bir şerbete dönüştürülüyor. İncecik, patentini aldığı şerbetin özelliklerini şu sözlerle anlatıyor:

"Yerel olarak yayla muzu veya yayla kivisi olarak bilinir. Çok eski kayıtlarda yer alan şerbet, padişahlar için Şam'da yaptırılan Libes Şerbeti adıyla saray mutfağında yer alıyor. Divanı Lügati't-Türk'te çiçek hastalığına iyi geldiği, vitamin değerinin yüksek bir şerbet olduğu anlatılıyor. Günümüzde unutulan bu şerbeti tekrar canlandırdık."

Işkın Şerbetinin Faydaları ve Yapılışı

Recep İncecik, ışkın şerbetinin yapımında hiçbir katkı maddesi kullanmadıklarını ve tamamen doğal rengiyle sunulduğunu vurguluyor. Şerbetin yapım aşamaları ise şu şekilde:

  • Öncelikle C vitamini deposu olan ışkınların kabukları soyuluyor ve kaynatılıyor.
  • Işkınların özü parçalanarak kabuklarından elde edilen su ile birleştiriliyor.
  • Orijinal mayhoşluğu ve ekşiliği dengelemek için çok az miktarda gerçek bal eklenerek şerbete dönüştürülüyor.

Işkın şerbeti, koruyucu madde içermediği için buzdolabında 3-4 gün saklanabiliyor ve taze tüketilmesi öneriliyor.

Şeflerin Gözünden Işkın Şerbeti

Osmanlı mutfağından günümüze ulaşan bu eşsiz lezzetin tadına bakan şefler Mehmet Kudat ve Fırat Kaptan da ışkın şerbetinin benzersiz bir mayhoşluğa sahip olduğunu belirtiyorlar. Şefler, ışkın bitkisinin Güneydoğu Anadolu bölgesinde soyularak yendiğini ve yörede turşusunun da yapıldığını ifade ediyorlar. Ayrıca ışkının sindirime faydalı olduğu ve eski ilaç tariflerinde yer aldığına dikkat çekiyorlar.

Işkın, Hakkari'den Şanlıurfa'ya kadar uzanan bölgedeki yüksek yaylalarda kendiliğinden yetişen bir bitki olarak biliniyor.

Sonuç olarak, yayla muzu ışkın şerbeti, Osmanlı mutfağının zenginliğini ve Anadolu'nun doğal kaynaklarını bir araya getiren eşsiz bir lezzet. Hem tarihi hem de şifalı özellikleriyle dikkat çeken bu şerbet, özellikle farklı tatlar arayanlar için ideal bir seçenek olabilir. Unutulmaya yüz tutmuş bu lezzetin yeniden canlandırılması, kültürel mirasımızın korunması açısından da büyük önem taşıyor.

İlgili Haberler