
STK'lar mı Devletten Güçlü? Sumud Filosu Gazze'ye Ulaştı!
Devletlerin diplomatik yollarla çözemediği sorunlara STK'lar çözüm üretebilir mi? Sumud Filosu'nun Gazze'ye ulaşması bu soruyu akıllara getirdi. Filistin'e insani yardım götüren filonun direnişi ve önemi bu yazıda.
Diplomasi mi, STK'lar mı?
Günümüzde diplomasi ve uluslararası ilişkiler, devletlerin hareket alanını kısıtlayan bir faktör haline geldi. Özellikle bazı ülkeler, bu kavramları kendi çıkarları doğrultusunda kullanırken, diğerleri için adeta bir ayak bağı oluşturuyor. Milletlerarası hukuk da aynı şekilde, güçlü devletlerin çıkarlarını koruyan bir araç olarak işlev görüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Dünya 5'ten büyüktür" sözü, bu adaletsiz sisteme karşı bir eleştiri niteliği taşıyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin veto yetkisi, uluslararası sistemi kilitleyen ve adaleti engelleyen bir mekanizma olarak karşımıza çıkıyor. Bu durum, uluslararası arenada güçsüz devletlerin elini kolunu bağlayan bir sinsi bir tezgahı andırıyor.
Sumud Filosu: Direnişin Sembolü
İşte tam bu noktada, STK'lar devreye giriyor. "Devletlerin Yapamadığını STK’lar Yapar" sözü, Sumud Filosu örneğiyle ete kemiğe bürünüyor. Sumud (صمود) kelimesi, Arapça'da "direnç, sebat, kararlılık" anlamına geliyor. Filistin'e insani yardım götürmek amacıyla yola çıkan bu filo, farklı ülkelerden Hristiyan ve Müslüman eylemcileri bir araya getiriyor. Bu gönüllü eylem girişimi, terörist İsrail'in ablukasını kırma ve Gazze'deki mazlumlara umut olma amacı taşıyor.
Sivil Toplumun Yükselişi
Sumud Filosu'nun Gazze'ye ulaşması, sivil inisiyatifin ve gönüllü eylemciliğin gücünü bir kez daha gösterdi. Terörist İsrail'in engellemelerine rağmen, Mikeno gemisi Gazze karasularına ulaşmayı başardı. Bu başarı, sadece Filistin halkı için değil, aynı zamanda uluslararası toplum için de bir umut ışığı oldu. Yeni Sumud Filoları'nın yola çıkması ve STK'ların dünya yönetiminde daha fazla söz sahibi olması bekleniyor. Belki de STK’lar, zorba yöneticilerin kabusu olacak.
Sonuç olarak, Sumud Filosu'nun direnişi, sivil toplumun gücünü ve önemini bir kez daha vurguladı. Devletlerin çözemediği sorunlara STK'lar çözüm üretebilir ve adaleti sağlayabilir. Bu durum, uluslararası ilişkilerde yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Yaşasın insani ve vicdani Sivil Toplum Hareketleri!