Bugün, 4 Nisan Dünya Sokak Hayvanları Günü. Bu özel gün, sokaklarda yaşam mücadelesi veren milyonlarca canlının sesini duyurmak, farkındalık yaratmak ve çözüm önerileri geliştirmek için önemli bir fırsat sunuyor. Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB), bu anlamlı günde yaptığı açıklama ile tüm kurum ve kuruluşları göreve çağırdı.
Sokak Hayvanları Günü'nün Önemi
Dünya Sokak Hayvanları Günü, 2010 yılında Hollanda merkezli hayvan hakları savunucuları tarafından başlatıldı. Amaç, sokakta yaşayan hayvanların sorunlarına dikkat çekmek ve onların yaşam koşullarını iyileştirmek için küresel bir farkındalık oluşturmak. Bu gün, dünya genelinde çeşitli etkinliklerle kutlanıyor, paneller düzenleniyor ve sokak hayvanları için yardım kampanyaları organize ediliyor.
Türkiye'de ise durum ne yazık ki iç açıcı değil. Milyonlarca kedi ve köpek, sokaklarda hayatta kalma mücadelesi veriyor. Beslenme, barınma ve sağlık sorunları, bu hayvanların karşılaştığı en büyük zorluklardan sadece birkaçı. Sivil toplum kuruluşları ve hayvan hakları savunucuları, bu sorunlara çözüm bulmak için yoğun çaba gösteriyor.
Ancak, son dönemde gündeme gelen ve tartışmalara yol açan yasa değişiklikleri, hayvan hakları savunucularının endişelerini artırmış durumda. Özellikle, sokakta yaşayan hayvanların öldürülmesinin önünü açan düzenlemeler, büyük tepkilere neden oluyor.
TVHB'den Ortak Sorumluluk Çağrısı
Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB), 4 Nisan Dünya Sokak Hayvanları Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, "Sahipsiz hayvanlar toplumumuzun bir parçasıdır ve bizlerle aynı yaşam alanını paylaşmaktadır" ifadelerine yer verdi. TVHB Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu imzasıyla yayımlanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Sevgiye, merhamete ve korunmaya ihtiyaç duyan bu canlar için 4 Nisan, yalnızca farkındalık değil, aynı zamanda kalıcı ve etkili çözümler üretme sorumluluğunu hatırlatan bir gündür. Bu vesileyle, hayvanların birer eşya gibi alınıp satılmasının önlenmesi ve sahiplenme kültürünün yaygınlaştırılması gerektiğini vurguluyor, merdiven altı hayvan üretimine karşı önlem alınarak, takibinin titizlikle yapılmasını çağrısında bulunuyoruz."
TVHB, ayrıca sahipsiz hayvanların popülasyon kontrolü, refahı ve toplum sağlığının korunması amacıyla ülke genelinde bir kısırlaştırma seferberliği başlatılmasının şart olduğunu vurguladı. Bu programın, bilimsel ve etik ilkeler doğrultusunda uygulanarak, sahipsiz hayvanların kontrolsüz çoğalmasının önüne geçeceği belirtildi.
TVHB, sahipsiz hayvanların korunması ve güvenli bir şekilde yaşamalarının sağlanmasının, bireylerden, yerel yönetimlere, ilgili tüm kurum ve kuruluşlara kadar herkesin ortak sorumluluğu olduğunu da sözlerine ekledi.
Çözüm Önerileri ve Beklentiler
TVHB, yaptığı değerlendirmelerde, ülkemizde belediyelere en az 4 bin veteriner hekimin istihdam edilmesinin, sahada etkin ve sürdürülebilir hizmet sunumu açısından kritik bir gereklilik olduğunu vurguladı. Bu sayede, sahipsiz hayvanların sağlık sorunlarına daha hızlı ve etkili bir şekilde müdahale edilebileceği belirtildi.
- Kısırlaştırma seferberliği başlatılmalı: Sahipsiz hayvan popülasyonunun kontrol altına alınması için ülke genelinde kapsamlı bir kısırlaştırma programı uygulanmalı.
- Sahiplenme kültürü teşvik edilmeli: Hayvanların satın alınması yerine sahiplenilmesi teşvik edilmeli ve bu konuda farkındalık çalışmaları yapılmalı.
- Belediyelerde veteriner hekim sayısı artırılmalı: Sahada etkin hizmet sunumu için belediyelerde yeterli sayıda veteriner hekim istihdam edilmeli.
- Hayvan hakları yasaları iyileştirilmeli: Hayvanların korunmasını ve refahını sağlayacak daha kapsamlı ve etkili yasalar çıkarılmalı.
Türk Veteriner Hekimleri Birliği, sahipsiz hayvanların refahını ve toplum sağlığını önceliklendiren bilimsel, etik ve sürdürülebilir politikaların uygulanmasının zaruri olduğunu belirterek, farkındalık dolu bir Dünya Sokak Hayvanları Günü diledi.
4 Nisan Dünya Sokak Hayvanları Günü, sadece bir farkındalık günü olmanın ötesinde, sokaklarda yaşam mücadelesi veren hayvanların sorunlarına kalıcı çözümler bulmak için bir fırsat olarak değerlendirilmelidir. Tüm kurum ve kuruluşların, sivil toplum örgütlerinin ve bireylerin ortak çabasıyla, bu hayvanların yaşam koşulları iyileştirilebilir ve onlara daha iyi bir gelecek sunulabilir.
