
Sinan Selen: 90'ların Acısını Çeken Kuşağın Yükselişi!
Almanya'nın en itibarlı stadyumlarının PKK'ya tahsis edildiği, on binlerle eşkıyanın Alman şehirlerinde Türkleri terörize ettiği 1990'lar... İşte bu zorlu dönemde büyüyen ikinci nesil Türklerden biri olan Sinan Selen, bugün Almanya'nın en önemli güvenlik kurumunun başına geçti. Bu atama, hem bir başarı öyküsü hem de Türk-Alman ilişkileri açısından önemli bir dönüm noktası.
90'ların Karanlık Yüzü ve Sinan Selen'in Yükselişi
1990'lı yıllar, Almanya'daki Türkler için zorlu bir dönemdi. Solingen'de 5 Türk'ün yakılması, Sivas ve Başbağlar katliamları gibi acı olaylar yaşandı. PKK'nın haraç, infaz ve kundaklamalarıyla birçok ailenin ocağı söndürüldü. O dönemde Türklerin Alman makamları nezdinde kendilerini koruma çabaları sonuçsuz kaldı. Bu sahipsizlik duygusu, Türk gençleri üzerinde derin bir travma yarattı.
Ancak bu zorlu koşullarda yetişen gençler, Alman toplumunda önemli konumlara gelerek Türk toplumunun haklarını savunmayı amaç edindiler. İşte bu isimlerden biri olan Sinan Selen, 1972 yılında İstanbul'da doğdu ve dört yaşında ailesiyle birlikte Köln'e taşındı. Köln Üniversitesi'nde hukuk eğitimi aldı ve özellikle polis hukuku, Avrupa hukuku ve idare hukuku alanlarında uzmanlaştı. 2000 yılında Federal Kriminal Dairesi'nde (BKA) göreve başladı ve terörle mücadele alanında önemli deneyimler kazandı.
Almanya'nın İlk "Alman Olmayan" İstihbarat Direktörü
Sinan Selen, 53 yaşında Almanya'da doğmamış ilk BfV başkanı olarak tarihe geçti. Yani ülkenin ilk Alman olmayan istihbarat direktörü oldu. Bu durum, sadece onun kariyeri için değil, aynı zamanda Alman güvenlik kurumları açısından da tarihi bir dönüm noktası. Selen'in meslek hayatı, terörle mücadelede önemli güvenlik operasyonlarıyla dolu. Köln'de bir trende yaşanan "Bombalı Bavul" vakası, Sauerland Terör Hücresi soruşturması ve Hannover'deki Almanya-Hollanda milli maçının terör tehdidi nedeniyle iptal edilmesi, onun yönettiği tahkikat dosyaları arasında öne çıkıyor.
Ayrıca BKA bünyesinde dönemin Başbakanı Gerhard Schröder ve İçişleri Bakanı Otto Schily'nin kişisel güvenliğinden sorumluydu. Başbakan Merkel döneminde Türkiye ile yapılan tam üyelik müzakerelerine AB heyeti başkanı olarak katıldı. Tüm bu deneyimler, Selen'i sadece terörle mücadele uzmanı değil, aynı zamanda devletin en üst düzey yetkililerinin güvenliğinden sorumlu bir isim haline getirdi.
Türk-Alman İlişkileri İçin Yeni Bir Dönem
Sinan Selen'in Federal Anayasayı Koruma Dairesi (BfV) Başkanı olarak atanması, Türk-Alman ilişkileri açısından da büyük bir anlam taşıyor. Almanya'daki Müslümanların yabancı terör örgütlerinin ilgi alanının merkezinde olması ve Rusya'nın Ukrayna işgaline ek olarak AB üyesi birtakım doğu Avrupa ülkelerini de stratejik hedef olarak eklemiş olması, Almanya ve Türkiye güvenlik mimarisini yakından etkileyen bir faktör. Bu durum, Türk-Alman işbirliğini daha da önemli hale getiriyor.
Sinan Selen'in atanması, Almanya'nın çeşitliliğini yansıtan sembolik bir gelişme ve güvenlik bürokrasisinde liyakat esaslı yükselişin bir örneği olarak değerlendiriliyor. Selen'in bu önemli göreve getirilmesi, Türk-Alman birlikteliğine büyük fırsatlar sunuyor ve iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da güçlenmesine katkı sağlayabilir.