ABD'de Filistin'e destek verdiği gerekçesiyle 25 Mart'ta gözaltına alınan Tufts Üniversitesi doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk, yaşadığı travmatik deneyimi anlattı. Vermont Federal Bölge Mahkemesine sunduğu dilekçede, gözaltına alınma anında hissettiği "korku verici" anları detaylarıyla paylaştı. Öztürk, sivil kıyafetli kişilerin kendisini durdurmasıyla kaçırılma ve öldürülme korkusu yaşadığını belirtti.
Gözaltı Anında Yaşanan Dehşet
Rümeysa Öztürk, dilekçesinde, gözaltına alınma anını şu sözlerle ifade etti:
"Yolumu kesen sivil kıyafetli insanların beni kaçıracağını ve öldüreceğini düşündüm. O an yaşadığım korkuyu tarif etmem mümkün değil."
Öztürk, gözaltı sürecinde kendisine yöneltilen soruların ve muamelenin kendisini derinden etkilediğini, psikolojik olarak zor bir süreç geçirdiğini dile getirdi. Dilekçede, gözaltı sırasında yaşanan usulsüzlükler ve insan hakları ihlalleri de vurgulandı.
Filistin'e Destek Eylemleri ve Gözaltılar
Rümeysa Öztürk'ün gözaltına alınması, ABD'de Filistin'e destek eylemlerine katılan öğrencilere yönelik artan baskıları gündeme getirdi. Birçok üniversitede benzer eylemlere katılan öğrenciler gözaltına alınırken, bazılarına da okul yönetimleri tarafından disiplin cezaları verildi.
Filistin-İsrail çatışmasının tırmanmasıyla birlikte, dünya genelinde Filistin'e destek eylemleri artış gösterdi. Bu eylemlerde, İsrail'in Filistinlilere yönelik politikaları protesto edilirken, Filistin halkıyla dayanışma mesajları veriliyor.
ABD'de yaşanan bu olaylar, ifade özgürlüğü ve protesto hakkı gibi temel hakların ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Öğrencilerin barışçıl protestolarına yönelik orantısız müdahaleler, demokratik değerlere zarar veriyor ve toplumda kutuplaşmayı artırıyor.
Olayın ardından, insan hakları örgütleri ve sivil toplum kuruluşları, Rümeysa Öztürk'e destek mesajları yayınladı ve ABD yetkililerini, öğrencilere yönelik baskıları durdurmaya çağırdı. Öztürk'ün avukatları, müvekkillerinin haklarını savunmak için gerekli hukuki girişimlerde bulunacaklarını açıkladılar.
Gözaltının Ardından Yaşananlar
Rümeysa Öztürk'ün yaşadığı bu travmatik deneyim, sadece kendisini değil, ailesini ve yakın çevresini de derinden etkiledi. Gözaltının ardından uzun süre psikolojik destek almak zorunda kalan Öztürk, yaşadığı korkuyu ve endişeyi atlatmaya çalışıyor.
Bu olay, aynı zamanda, uluslararası kamuoyunda da yankı uyandırdı. Birçok ülke, ABD'deki ifade özgürlüğü ihlallerine dikkat çekerek, yetkilileri bu konuda daha hassas olmaya davet etti.
Rümeysa Öztürk'ün yaşadığı bu olay, Filistin'e destek veren öğrencilere yönelik baskıların ne kadar ciddi boyutlara ulaştığını gösteriyor. İfade özgürlüğünün ve protesto hakkının korunması, demokratik bir toplumun vazgeçilmez unsurlarından biridir. Bu tür olayların tekrarlanmaması için, yetkililerin gerekli önlemleri alması ve insan haklarına saygı göstermesi gerekmektedir.