Perihan Erkılınç'tan Cezaevi Mektubu: Gazetecilik Suç Değil! Şok İddialar!
Gündem

Perihan Erkılınç'tan Cezaevi Mektubu: Gazetecilik Suç Değil! Şok İddialar!


05 June 20255 dk okuma5 görüntülenmeSon güncelleme: 06 June 2025

Özgür Gelecek gazetesi muhabiri Perihan Erkılınç, 1 Mayıs haftasında gerçekleşen operasyonlarda gözaltına alındıktan sonra tutuklanarak Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Erkılınç, cezaevinden kamuoyuna gönderdiği mektupta yaşadıklarını ve tutuklanma gerekçelerini paylaştı. Gazetecilik faaliyetlerinin suç sayılmasına ve "Sevda" isminin "kod adı" olarak dosyada yer almasına tepki gösterdi.

Savcıya Çıkarılmadan Tutuklandım!

Erkılınç, 29 Nisan sabahı özel harekat polislerinin evine yaptığı baskınla gözaltına alındığını ve dört günlük gözaltı sürecinin ardından 2 Mayıs gecesi savcıya dahi çıkarılmadan mahkemeye sevk edilerek tutuklandığını belirtti. Tutuklama gerekçeleri arasında gazetecilik faaliyetlerinin yer aldığını ifade etti. Muhabirliğini yaptığı Özgür Gelecek gazetesi için yaptığı haberler, çektiği fotoğraflar, takip ettiği basın açıklamaları ve sosyal medya paylaşımlarının dosyaya delil olarak konduğunu söyledi. Gazetenin sosyal medya hesaplarından yapılan bazı paylaşımların da kendisine ait olduğu iddia edilerek suçlama konusu yapıldığını aktardı.

"Göbek Adım Neden 'Kod Adı' Oldu?"

Tutuklama gerekçeleri arasında çocukluğundan beri bilinen ve kimliğine ekletmek için dava açtığı "Sevda" isminin "kod adı" olarak dosyada yer almasına da tepki gösteren Erkılınç, "Kim kod adını kimliğe yazdırmak için dava açar?" diyerek bu iddiayı absürt bulduğunu ifade etti. Bu durum, suçlamaların ne kadar dayanaksız olduğunu gözler önüne seriyor. Gazetecilik faaliyetlerinin kriminalize edilmesine ve gerçeklerin çarpıtılmasına karşı çıkan Erkılınç, meslektaşlarına dayanışma çağrısında bulundu.

Özgür Gelecek'te Çalışmak Suç Mu?

Erkılınç, sosyalist bir yayın çizgisine sahip Özgür Gelecek gazetesinde çalışmanın kriminalize edilmesine de karşı çıkarak, "Ezilenlerin, işçilerin, kadınların, LGBTİ+'ların sesi olan bir gazetede haber yapmak ne suçtur ne de terörize edilebilir," dedi. Gerçekleri yazmanın meşru bir hak olduğunu ve gazetecilik faaliyetlerinin cezalandırılmaması gerektiğini vurguladı. Türkiye'de basın özgürlüğünün ne kadar kısıtlandığı ve gazetecilerin nasıl baskı altında tutulduğu bir kez daha gözler önüne seriliyor.

Erkılınç, ülkedeki pek çok gazetecinin mesleki faaliyetleri nedeniyle cezaevinde olduğunu hatırlattı ve Türkiye'de temel hakların bile baskı altında olduğunu belirtti. Öte yandan, kadın cinayetleri işleyen faillerin çoğu zaman serbest bırakıldığını söyleyen Erkılınç, Şişli'de eski eşi tarafından öldürülen Bahar örneğini vererek kadın cinayetlerinin cezasızlıkla teşvik edildiğini savundu. Erkılınç, kadınların hak mücadelesini ve eylemlerini haberleştiren kadın gazetecilerin hedef alınarak tutuklandığını ifade ederek, dışarıdaki meslektaşlarına şu çağrıda bulundu:

Bugün dışarıda gazetecilik yapanlar, biz tutsak gazetecilerin de sesi olacaktır. Gazetecilik suç değildir.

Perihan (Sevda) Erkılınç'ın adresi: Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi B-6

Sonuç

Perihan Erkılınç'ın cezaevinden gönderdiği mektup, Türkiye'de basın özgürlüğünün ve gazetecilerin yaşadığı zorlukların bir göstergesi. Gazetecilik faaliyetlerinin suç sayılması, "kod adı" iddiaları ve tutuklama gerekçeleri, hukuksuzluğun ve baskının boyutlarını ortaya koyuyor. Erkılınç'ın çağrısı, meslektaşları ve kamuoyu tarafından dikkate alınmalı, tutuklu gazetecilerin sesi olunmalı ve basın özgürlüğü için mücadele edilmelidir. Gazetecilik suç değildir!