Meksika'dan ABD'ye Sert Yanıt: Asker Göndermeyin!
Gündem

Meksika'dan ABD'ye Sert Yanıt: Asker Göndermeyin!


05 November 20255 dk okuma2 görüntülenmeSon güncelleme: 05 November 2025

Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum, ABD'nin ülkeye asker ve istihbarat personeli gönderme iddialarını kesin bir dille yalanladı. Ulusal Saray'da düzenlenen basın toplantısında konuşan Sheinbaum, ABD'den gelen bu tür bir teklifin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Başkan Sheinbaum, eski ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı görüşmelerde de benzer bir teklifin geldiğini ancak Meksika'nın bağımsızlığına vurgu yaparak bu teklifi reddettiğini belirtti.

Meksika'dan Net Mesaj: Müdahaleye Hayır!

Sheinbaum, ABD basınında çıkan ve Meksika'ya asker gönderileceğine dair haberleri yalanlayarak, "Herhangi bir müdahaleye karşıyız" dedi. İki ülke arasında iş birliği yapılabileceğini ancak bunun Meksika'nın egemenliğine saygı çerçevesinde olması gerektiğini vurguladı. Sheinbaum, Meksika'nın kendi sorunlarını çözebilecek kapasitede olduğunu ve dış müdahaleye ihtiyaç duymadığını ifade etti.

  • Meksika, ABD'nin asker gönderme teklifini reddetti.
  • Başkan Sheinbaum, müdahaleye karşı olduklarını vurguladı.
  • İki ülke arasında iş birliği, egemenlik çerçevesinde olabilir.

ABD'nin İddiaları ve Meksika'nın Tepkisi

NBC News'in geçtiğimiz haftalarda yayınladığı bir haberde, Trump yönetiminin Meksika'daki uyuşturucu kartellerini hedef alan ve kara operasyonlarını da içerebilecek bir harekat planladığı iddia edilmişti. Haberde, operasyon kapsamında Meksika'daki uyuşturucu laboratuvarları ve kartelleri hedef alan insansız hava aracı saldırıları düzenlenmesinin öngörüldüğü ve Ortak Özel Operasyonlar Komutanlığı ile ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı güçlerinin harekata katılmasının planlandığı belirtilmişti. Bu iddialar Meksika'da büyük yankı uyandırmış ve Sheinbaum'dan sert bir yanıt gelmişti.

Meksika'nın bu kararlı duruşu, ülkenin bağımsızlık ve egemenlik ilkelerine ne kadar önem verdiğini gösteriyor. Sheinbaum'un açıklamaları, Meksika'nın kendi iç işlerine karışılmasını istemediğini ve sorunlarını kendi yöntemleriyle çözme kararlılığında olduğunu açıkça ortaya koyuyor. İki ülke arasındaki ilişkilerin geleceği, bu tür hassas konularda karşılıklı saygı ve anlayışın korunmasına bağlı olacaktır.