27 Nisan 2025 Pazar

Mehmet Eren'in Ardından: Devrimci Bir Yaşamın Hikayesi

İtirazın ve alternatifin insanı Mehmet Eren'i 17 Mart'ta sonsuzluğa uğurladık. Onu anlatmak hem zor hem de kolay. Kolay, çünkü şeffaf ve samimiydi. Zor, çünkü içinde hiç dinmeyen fırtınalar taşırdı. Mehmet Eren, devrimci kimliğiyle son 55 yılını bir bütün olarak yaşadı. Onun için dün, bugünün hem tercümesi hem de temeliydi; her ne yaşandıysa bu, bir yaşam biçimiydi.

Devrimciliği Yaşam Biçimi Haline Getirmek

Devrimciliği bir yaşam biçimi olarak benimseyen Mehmet Eren, gündelik yaşamı devrimcileştiren niteliği ile pek çok insanın hayatına dokundu. Öyle ki bazen etrafına hissettirmeden insanların hayatını kolaylaştıracak dokunuşlarda/müdahalelerde bulunurdu. Mehmet Eren’in mücadelesi, 12 Eylül sonrasında da kesintisiz biçimde devam etti; 1983 Ekim’inde tutsak düştü. Tutsaklık sonrasında dışarı çıktığı andan sonsuzluk yürüyüşüne kadar hemen hiçbir dönem mücadeleden kopmadı. İtirazın ve alternatifin insanıydı; kendine bile isyanı vardı.

Che Aşkı ve Dev-Gençlilik

Devrimcilik, yaşama sevgi eksenli bakmaktır; insanın içindeki iyiyi açığa çıkarmaktır; tanımlı toplam değerler eşliğinde anı güzelleştirirken aynı zamanda ütopya sahibi olmaktır. Bazı insanlara devrimcilik çok yakışır. Öyle çok yakışır ki onlar yaşamının her kesitinde devrimciliği hayata tercüme eder gibidir. Hayatının her kesitinde devrim yapar gibidir. Yaşamın her kesitinde değdiği her insanla yoldaşlaşır gibidir. Onların devrimciliğine tanık olmak için geçmişe gitmeye veya olağanüstü pratikler içindeki rolüne bakmaya gerek yok. Çünkü onlar, olağanüstülüklerin değil her anın, yaşamın bizzat kendisinin devrimcisidir.

Mehmet’in Che’ye özel bir ilgisi vardı. Che’ye devrimcilik sorulduğunda doğruluk aşkından, insanlık aşkından, adalet aşkından söz eder. Mehmet’in “Che aşkı” buradan geliyordu. Düşünün ki yumruğu havadaymış gibi gülmek, daha çok yıldıza yumruk değdirmek için en yükseklere uzanmak, mimiklerinin her çizgisinde şiirsel anlam taşımak, devrimciliği ruhen ve bedenen içselleştirmiş olanların işidir. İşte Mehmet bunlardan biriydi. Bu bir devrimcilik tarzıdır. Bu tür insanlar ne kadar yaş alırsa alsın genç kalır. Onlar Dev-Gençlidir. Mehmet tüm zamanların Dev-Gençlisidir.

Bir Miras: Umut ve Mücadele

Mehmet Eren'in ardından, onun mirası ve mücadelesi yaşamaya devam ediyor. Gençlerin uyanışı ve direnişi, onun umutlarını yeşertiyor. Onun gözleriyle bakarak, geleceğe umutla ilerleyeceğiz. Bir arkadaşının dediği gibi "Her devrimcinin ölümü güneşin solmasıdır, yıldız kayması değil". Mehmet Eren'in güneşi, etrafımıza ve içimize yaydığı ışığı karartmamak, bizlere düşüyor; bu da sana sözümüz olsun.

İlgili Haberler