Karaburun Bilim Kongresi, 19. yılında Türkiye ve dünya gündemini derinden etkileyen savaşlar ve militarist politikaların toplumsal yansımalarına ışık tutmaya hazırlanıyor. 3-6 Eylül 2025 tarihleri arasında İzmir'in şirin ilçesi Karaburun'da düzenlenecek olan kongre, "savaş" temasını odağına alarak toplumsal, siyasal ve ekonomik krizleri çok yönlü bir şekilde ele alacak. Kongrenin bu yılki temasının seçilmesinde, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları, Ukrayna'daki yıkım, Sudan'daki insani dram, Suriye'deki 13 yıllık savaş ve PKK'nin ateşkes ilanı gibi pek çok güncel olayın etkisi büyük oldu. Kongre, savaşların artık sadece cephelerde değil, şehirlerde, hastanelerde, okullarda ve gündelik yaşamın her köşesinde yaşandığı gerçeğine dikkat çekmeyi amaçlıyor.
Gençlerin Sesine Kulak Verilecek
Kongre düzenleme kurulu tarafından yayınlanan metinde, günümüzdeki karmaşık ve zorlu süreçlere dikkat çekilerek, şu ifadelere yer verildi: Abdullah Öcalan'ın 'Barış ve Demokratik Toplum' başlıklı çağrısı ve PKK'nin tek taraflı ateşkes ilanı, Kürt meselesinde barışçıl bir çözüm umudunu yeniden canlandırmıştır. Türkiye'de yaşanan olaylar, anti-demokratik uygulamalara ve hukukun ihlal edildiği bir döneme işaret etmektedir. 2025 yılının Mart ayında yaşanan gözaltılar ve sonrasında başlayan kitlesel protestolar, toplumsal kesimlerin sesini duyurma çabası olarak değerlendirilmektedir. Protestolara karşı uygulanan şiddet ve hukuksuz tutuklamalar, endişe verici bir baskı dalgasına dönüşmüştür.
Metinde ayrıca, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde kurulan 'kent uzlaşısı' ittifakına yönelik operasyonlar ve belediye başkanlarının görevden alınması gibi gelişmelerin de kongrede ele alınacağı belirtildi. İnsan Hakları Derneği (İHD) verilerine göre, gözaltına alınanlar arasında 18 yaş altı çocukların da bulunduğu vurgulanarak, Türkiye'deki farklı toplumsal kesimlerin yaşadığı sorunlar ve taleplerin tartışılmasının önemi vurgulandı. Özellikle sokaklarda sesini duyurmaya çalışan gençlerin mücadelesinin nedenleri anlaşılmaya çalışılacak. Bu bağlamda, 'Türkiye'de Bir Arada Yaşama Mücadelesi ve Toplumsal Barış' başlığı altında, barışa dair umutlu adımlar atılması hedefleniyor.
Savaşın Cinsiyeti ve Toplumsal Etkileri
Savaşın sadece askeri bir olay olmadığı, aynı zamanda toplumsal yapıları da derinden etkilediği vurgulanarak, savaşın cinsiyetle kesişimi konusuna dikkat çekiliyor. Tecavüzün bir savaş stratejisi olarak kullanılması ve ikili cinsiyet sisteminin dışında kalan bedenlerin görünmez kılınması gibi farklı boyutlar ele alınacak. Kongre, sadece akademik bir platform olmanın ötesinde, sesini duyuramayanların ve susturulmaya çalışılanların cesur bir platformu olarak konumlanıyor. Savaşın ve şiddetin insanlık, doğa ve kültür üzerindeki yıkıcı etkileri tartışılırken, toplumsal barış ve birlikte yaşama dair umut dolu bir gelecek inşa etmek için ortak mücadele vurgulanıyor.
Kongre düzenleyicileri, bu çağrının sadece bir tartışma zemini olmadığını, aynı zamanda faşizme, adaletsizliğe ve savaşa karşı hep birlikte yükseltilecek bir direniş sesi olduğunu belirtiyorlar. Katılımcılar, savaşın karanlık yüzünü aydınlatırken, barışın ve demokrasinin umudunu birlikte büyütmeye davet ediliyor.
Kongreye bildiri göndermek isteyenlerin, 9 Mayıs 2025'e kadar özetlerini veya tam metin taslaklarını [email protected] adresine göndermeleri gerekiyor.
Karaburun Bilim Kongresi, savaşın yıkıcı etkilerine karşı bilimsel bir duruş sergileyerek, toplumsal barış ve birlikte yaşama umudunu güçlendirmeyi amaçlıyor. Kongre, farklı disiplinlerden akademisyenleri, aktivistleri ve ilgili tüm kesimleri bir araya getirerek, savaşın nedenleri ve sonuçları üzerine derinlemesine tartışmalar yapılmasına olanak sağlayacak. Bu sayede, savaşın yarattığı travmaları anlamak, çözüm önerileri geliştirmek ve daha adil bir dünya için mücadele etmek mümkün olacaktır.