İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, ABD'nin İran'ın enerji sektörüne yönelik yeni yaptırımlarının, Washington'ın Tahran ile diyalog konusundaki "iyi niyet eksikliği ve ciddiyetsizliğini" gösterdiğini söyledi. Bu açıklama, İran-ABD nükleer müzakerelerinin başlaması öncesinde yapılması dikkat çekti. Peki, bu durum müzakerelerin geleceğini nasıl etkileyecek?
ABD'nin Yaptırımları ve İran'ın Tepkisi
ABD, İranlı bir sıvılaştırılmış petrol gazı magnatına yaptırım uyguladı. Bu yaptırımlar, eski Başkan Donald Trump'ın "azami baskı" kampanyasının bir parçası olup, İran'ın petrol ihracatını sıfıra indirmeyi hedefliyor. İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Esmaeil Baghaei, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, "İran'ın çeşitli ekonomik sektörlerine yönelik yaptırımların sürdürülmesi, ABD'nin diyalog ve müzakere talepleriyle açık bir çelişki oluşturmakta ve ABD'nin bu konuda iyi niyet ve ciddiyet eksikliğini göstermektedir" dedi. Bu durum, iki ülke arasındaki gerilimi tırmandırıyor.
- Yaptırımlar, İran'ın enerji sektörünü hedef alıyor.
- İran, ABD'nin samimiyetsiz olduğunu düşünüyor.
- Müzakerelerin geleceği belirsizliğini koruyor.
Umman'daki Kritik Görüşmeler
Umman'da yüksek düzeyde ve uzman seviyesinde görüşmeler yapılacak ve İran'ın tartışmalı nükleer programı üzerine potansiyel bir anlaşma çerçevesi oluşturulmaya başlanacak. Bu görüşmeler, iki ülke arasındaki buzları eritmek için önemli bir fırsat sunuyor. Ancak, yaptırımların gölgesi altında bu görüşmelerin ne kadar başarılı olacağı merak konusu.
İran'dan Temkinli İyimserlik
Pekin'i ziyaret eden İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Çin Başbakan Yardımcısı Ding Xuexiang ile görüştü. İran'ın devlet medyasına yaptığı açıklamada, İran-ABD müzakerelerinin sonuçlarını değerlendirmek için henüz erken olduğunu, ancak doğru yönde ilerlediğini belirtti. Arakçi, "Temkinli bir şekilde iyimseriz ve Amerikalılar yapıcı bir şekilde kalmaya devam eder ve gerçekçi olmayan taleplerden kaçınırsa, sonunda iyi bir anlaşmaya varabileceğimize eminim" dedi. Bu açıklama, İran'ın müzakerelere hala açık olduğunu gösteriyor.
ABD'nin yaptırımları ve İran'ın sert tepkisi, nükleer müzakerelerin geleceği hakkında soru işaretleri yaratıyor. Umman'daki görüşmeler, bu belirsizliği gidermek için kritik bir öneme sahip. Ancak, iki ülke arasındaki güven eksikliği ve karşılıklı suçlamalar, müzakerelerin önünde önemli bir engel teşkil ediyor. Sonuç olarak, İran ve ABD arasındaki ilişkilerin geleceği, önümüzdeki günlerde yapılacak görüşmelerin seyrine bağlı olacak.
