
GGM'ler Toplama Kampı Mı? DEM'li Vekilden Şok İddialar!
DEM Parti Mardin Milletvekili Beritan Güneş, Meclis Genel Kurulu’nda Dünya Mülteciler Günü kapsamında yaptığı konuşmada, Geri Gönderme Merkezleri'nin (GGM) durumuna dikkat çekti. Güneş, bu merkezlerin adeta "toplama kampına" dönüştüğünü iddia ederek, Ayvacık, Kayseri, Aydın ve Çatalca'daki merkezlerde yaşanan cinsel ve fiziksel şiddet olaylarına dikkat çekti. Bu açıklamalar, mültecilerin Türkiye'deki durumu ve GGM'lerin işleyişi hakkında ciddi soru işaretleri yarattı.
Mültecilerin Yaşadığı Sorunlar ve Devletin Sorumluluğu
Beritan Güneş, konuşmasında mültecilerin karşı karşıya kaldığı zorluklara değinerek, onurlu, eşit ve özgür bir yaşamın koşullarının sağlanmasının gerekliliğini vurguladı. Ekonomik, politik ve çevresel sebeplerle yurtlarından ayrılmak zorunda kalan insanların yaşam ve insan haklarının korunmasının devletin en temel görevi olduğunu belirtti. Güneş, dünyada 120 milyondan fazla mülteci bulunduğunu ve Türkiye'de ise 4 milyon mülteciden 3 milyonunun Suriyeli olduğunu aktardı.
Güneş, şu ifadeleri kullandı:
"Savaş sahnesinin Filistin'den Suriye'ye, Ukrayna'dan Lübnan'a, Hindistan'dan İran'a kadar tüm yerküreye yayılmış ve mültecileşmiş bu dünya aslında savaşın da sahnede olması sebebiyle mülteciliğin ne kadar önemli bir sorun olduğuyla yüzleşmemizin gerektirdiğini bize bir kez daha gösteriyor. Ne yazık ki Suriyeli mültecilere ‘mülteci’ denilmesi kabul edilmiyor, onlara ‘misafir’ deniliyor ‘geçici koruma altında’ gibi kavramlar icat edilerek aslında misafirlik her gün onlara yeniden hatırlatılıyor. Her an ‘Kovarız ha’ tehdidiyle karşı karşıya olan mülteciler zorunlu geri dönüş formlarıyla ülkelerine zorla geri gönderiliyorlar, savaşın ortasına diyebiliriz."
Bu sözler, Türkiye'deki mülteci politikasının eleştirisi olarak değerlendirilebilir. Güneş, mültecilere yönelik kullanılan dilin ve uygulamaların, onların yaşadığı zorlukları daha da derinleştirdiğini savunuyor.
Türkiye'deki Mülteci Politikalarına Eleştiri
Güneş, mülteciler için onurlu, eşit ve özgür bir yaşamın koşullarının sağlanmasının devletin temel görevi olduğunu vurgulayarak, "Mülteciliğin ne olduğunu görmek istiyorsa aslında bir de içeride mültecileştirdiği Kürtlere, insanlara, halklara bakmalıdır" çağrısında bulundu. Bu sözleriyle, Türkiye'nin kendi vatandaşlarına yönelik politikalarını da eleştirdi.
Beritan Güneş ayrıca, 1990'larda köyleri boşaltılan ve zorla göç ettirilen insanlara, özellikle de Mahmur Kampı'na göç ettirilmiş Kürt ailelere dikkat çekti. Mahmurluların onurlu geri dönüş haklarının yasal güvence altına alınması gerektiğini ve bunun demokratikleşme için önemli bir adım olacağını söyledi. Bu durum, Türkiye'nin geçmişte uyguladığı politikaların günümüzdeki etkilerini gözler önüne seriyor.
Geri Gönderme Merkezleri Hakkındaki İddialar
Beritan Güneş'in GGM'lerle ilgili iddiaları oldukça ciddi. Cinsel ve fiziksel şiddetin yaşandığı yönündeki suçlamalar, bu merkezlerin koşullarının acilen iyileştirilmesi gerektiğini gösteriyor. Bu iddiaların araştırılması ve sorumluların cezalandırılması, mülteci haklarının korunması açısından büyük önem taşıyor.
Güneş'in açıklamaları, Türkiye'deki mülteci politikalarının ve uygulamalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Mültecilerin insan haklarına saygı duyulması, onurlu bir yaşam sürmelerinin sağlanması ve GGM'lerdeki koşulların iyileştirilmesi, Türkiye'nin uluslararası yükümlülükleri arasında yer alıyor. Bu konuda atılacak adımlar, hem mültecilerin yaşam kalitesini artıracak hem de Türkiye'nin uluslararası arenadaki itibarını güçlendirecektir.