İsrail'in Gazze'ye yönelik aralıksız saldırıları, yalnızca binaları yıkmakla kalmıyor, aynı zamanda çocukların hayatlarında da silinmez izler bırakıyor. Yaklaşık 20 aydır süren bombardımanlar, Gazze'nin en savunmasız kesimi olan çocukları hem fiziksel hem de psikolojik olarak derinden yaralıyor. 10 yaşındaki Lana Eş-Şerif'in yaşadıkları, bu trajedinin en acı örneklerinden biri.
Bombardıman Sonrası Gelen Hastalık
Gazze'de korkudan çeşitli hastalıklarla boğuşan çocuklardan biri olan Lana Eş-Şerif, ailesiyle birlikte Gazze'nin güneyindeki Refah şehrinde yaşıyordu. Ancak evlerinin yakınına düşen bombanın ardından, ailesiyle birlikte Han Yunus'a sığınmak zorunda kaldı. Bu travmatik süreç, küçük Lana'nın sağlığında derin yaralar açtı. Patlamalardan iki gün sonra vitiligo hastalığına yakalanan Lana'nın yüzünde beliren beyaz lekeler kısa sürede tüm vücuduna yayıldı. Saçları ise birkaç gün içinde beyazladı.
Lana'nın annesi Ruhi Eş-Şerif, kızının yaşadıklarını anlatırken, "Yaşlı bir insanın saçları nasıl beyazlıyorsa 10 yaşındaki kızımın saçları da o şekilde beyazladı. O an anladım ki, bu sadece bir cilt hastalığı değil, kızımın ruhunun da derin bir yara aldığının göstergesiydi" dedi. Bombardımandan sonra her şeyin değiştiğini anlatan Şerif, yemek dahi yiyemeyen çocuğun gözleri önünde eridiğini vurguladı.
"Ölmek İstemiyorum!" Feryadı
Lana'nın yaşadığı psikolojik travmanın geceleri korku dolu çığlıklara dönüştüğünü aktaran anne, kızının yaşadığı kabusu şu sözlerle dile getirdi: "Gece korkuyla ve çığlıkla uyanıyor. Ağlayarak 'Ben ölmek istemiyorum! Günah değil mi bana? Ben ne yaptım.' diye bağırıyor." Bu feryat, savaşın masum çocukların ruhunda açtığı derin yaraların en somut kanıtı.
Dünyaya Yardım Çağrısı
Dünyaya soykırımın durdurulması yönünde çağrı yapan acılı anne, kızının da tedavi olmasını isteyerek şöyle konuştu: "Bir anne olarak kızımın yeniden gülümsemesini görmek istiyorum." Lana gibi Gazze'de binlerce çocuk, savaşın acımasız yüzüyle karşı karşıya. Onların geleceği için acil ve kalıcı çözümler bulunması gerekiyor.
Savaşın çocuklar üzerindeki etkileri sadece fiziksel yaralanmalarla sınırlı kalmıyor. Psikolojik travmalar, uzun vadede daha büyük sorunlara yol açabiliyor. Bu nedenle, Gazze'deki çocuklara yönelik psikolojik destek hizmetlerinin artırılması büyük önem taşıyor. Ayrıca, uluslararası toplumun da bu konuda daha fazla sorumluluk alması gerekiyor.
Gazze'de yaşanan insanlık dramı, tüm dünyanın gözleri önünde yaşanıyor. Lana'nın hikayesi, bu dramın sadece bir parçası. Ancak bu hikaye, savaşın masum siviller üzerindeki yıkıcı etkilerini gözler önüne seriyor. Umuyoruz ki, bu tür trajediler bir daha yaşanmasın ve dünya barışı için daha fazla çaba gösterilsin.