Emekli-Sen Kapatıldı! Emekliler Şimdi Ne Yapacak? İşte Çözüm Yolları
Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) DİSK Emekli-Sen'in kapatılma kararını onaylaması, emeklilerin sendikal örgütlenme mücadelesine yeni bir engel oluşturdu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) ardından AYM'nin de aynı yönde karar vermesi, emeklilerin geleceği hakkında soru işaretleri yarattı. Peki, bu durumda emekliler ne yapmalı? Prof. Dr. Aziz Çelik, Birgün'deki köşesinde bu soruya yanıt aradı ve emeklilere yol gösterici önerilerde bulundu.
Mahkeme Kapılarında Çözüm Aramak Yerine...
Aziz Çelik, emeklilerin haklarını ve örgütlenmesini sağlamak için siyasal ve yasal alanda fiili ve meşru mücadelelerin önemine vurgu yapıyor. Mahkeme kapılarında çözüm aramanın artık yeterli olmadığını belirten Çelik, enerjinin siyasal ve yasal değişiklikler için harcanması gerektiğini ifade ediyor. Emeklilerin sendika üyeliğinin devamı ve ayrı sendikalar kurma hakkının yasal olarak tanınması için mücadele edilmesi gerektiğini savunuyor.
Yeni Örgütlenme Biçimleri Denenmeli
Çelik, emeklilerin fiili-meşru mücadelesini güçlendirmek için uygun yasal örgütlenme biçimlerinin kullanılmasının önemine değiniyor. Mevcut sendikal yasaların yetersiz kaldığını belirten Çelik, Dernekler Kanunu'ndan yararlanarak yeni bir örgütlenme modelinin oluşturulabileceğini öneriyor. Örneğin, "Emeklilerin Sendikalaşma ve Dayanışma Birliği" gibi bir adla örgütlenerek, sendikayı çağrıştıran bir ifadeye yer verilebileceğini belirtiyor. Bu sayede, sürekli mahkeme kapılarında dolaşmaktan kurtulmak ve yasallık sorununu çözmek mümkün olabilir.
- Dernekler Kanunu'ndan yararlanılabilir.
- "Emeklilerin Sendikalaşma ve Dayanışma Birliği" gibi isimler kullanılabilir.
- Fiilen sendika gibi çalışılabilir.
Birleşik Bir Emekli Hareketi Yaratılmalı
Emeklilerin örgütsel olarak zayıf ve dağınık durumda olduğunu belirten Çelik, sayısız sendika, dernek ve platformun bir araya gelerek federasyon ve konfederasyon çatısı altında birleşmesinin önemine vurgu yapıyor. Birleşik bir emekli hareketine ihtiyaç olduğunu belirten Çelik, "Örneğin bir birleşik emekliler konfederasyonu neden olmasın!" diyerek bu konudaki umudunu dile getiriyor.
Sonuç olarak, AİHM ve AYM kararları emeklilerin sendikal örgütlenme mücadelesine bir darbe vursa da, umutsuzluğa kapılmak yerine yeni yollar aramak gerekiyor. Prof. Dr. Aziz Çelik'in önerileri doğrultusunda, emeklilerin bir araya gelerek daha güçlü bir ses çıkarması ve haklarını savunması mümkün olabilir. Unutulmamalıdır ki, birleşik bir emekli hareketi, emeklilerin sorunlarının çözümü için en önemli adımdır.
