CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde 35 kişinin hayatını kaybettiği Manolya Sitesi'nin yıkılmasıyla ilgili davada yargılanan ve 22,5 yıl hapis cezası istenen MADO'nun ortağı Atilla Kanbur'un TRT ekranlarına çıkarılmasına sert tepki gösterdi. Bulut, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Ne hale getirdiniz koskoca TRT'yi. Yazıklar olsun" ifadelerini kullandı.
CHP'li Bulut'tan TRT'ye Ateş Püsküren Eleştiri
Burhanettin Bulut, Atilla Kanbur'un TRT ekranlarında yer almasının kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, TRT yönetimini eleştiri yağmuruna tuttu. Bulut, "Depremde 35 canımızı yitirdik, sorumlusu olduğu iddia edilen kişi TRT'de boy gösteriyor. Bu nasıl bir anlayış? Bu nasıl bir vicdan?" şeklinde konuştu. Bulut, TRT'nin kamu yayıncılığı sorumluluğunu unuttuğunu ve iktidarın propaganda aracına dönüştüğünü savundu.
CHP'li Bulut'un tepkisi, sosyal medyada da geniş yankı buldu. Birçok kullanıcı, TRT'nin bu kararını eleştirerek, depremzedelere saygısızlık olarak nitelendirdi. Kullanıcılar, TRT'nin kamuoyunu aydınlatma ve bilgilendirme görevini yerine getirmediğini, aksine tartışmalı isimlere platform sağlayarak güvenilirliğini zedelediğini ifade etti.
Atilla Kanbur Hakkındaki İddialar Neler?
Atilla Kanbur, Kahramanmaraş'ta yıkılan Manolya Sitesi'nin müteahhidi olarak biliniyor. 6 Şubat depremlerinde 35 kişinin ölümüne neden olan sitenin yapımında kusur olduğu iddia ediliyor. Kanbur hakkında "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan 22,5 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Davanın devam ettiği süreçte, Kanbur'un TRT ekranlarında yer alması, kamuoyunda büyük tepkiyle karşılandı.
Türkiye, Kahramanmaraş merkezli depremlerin yaralarını sarmaya çalışırken, bu tür olaylar toplumun vicdanını derinden yaralıyor. TRT gibi kamu yayıncılığı yapan bir kurumun, hassasiyet göstermesi ve kamuoyunun beklentilerini karşılaması gerekiyor. Aksi takdirde, kurumun güvenilirliği ve itibarı zarar görecektir.
Bu olay, Türkiye'de deprem gerçeğiyle yüzleşirken, sorumluların hesap vermesi ve adaletin sağlanması konusundaki beklentileri bir kez daha gündeme getirdi. Unutulmamalıdır ki, deprem değil, ihmal öldürür.
