CHP'li Belediyeden Gazeteye Şok Müdahale: Bina Mühürlendi!
Gündem

CHP'li Belediyeden Gazeteye Şok Müdahale: Bina Mühürlendi!


18 June 20255 dk okuma3 görüntülenmeSon güncelleme: 18 June 2025

Afyonkarahisar'da 60 yılı aşkın süredir yayın hayatına devam eden Kocatepe Gazetesi, CHP'li Afyonkarahisar Belediyesi tarafından şok bir uygulamayla karşılaştı. Gazetenin binası, belediye ekipleri tarafından mühürlendi. Bu ani gelişme, basın özgürlüğü ve yerel yönetimlerin tutumu hakkında ciddi tartışmaları beraberinde getirdi.

Mühürleme Kararının Gerekçesi Ne?

Belediye tarafından yapılan resmi tebligatta, binada "3194 sayılı İmar Kanunu'nun 32. ve 42. maddelerine aykırılık" bulunduğu belirtildi. Bu gerekçeyle binanın girişinin mühürlendiği ifade edildi. Ancak gazete sahibi Sezer Küçükkurt, bu kararın tamamen siyasi bir motivasyonla alındığını savunuyor. Küçükkurt, 1990 yılında inşa edilen ve 2012'den bu yana gazete merkezi olarak kullanılan binada herhangi bir tadilat yapılmadığını vurgulayarak, "2012 yılından itibaren faal olarak kullandığımız binamızda biz bir değişiklik yapmadığımız gibi, herhangi bir değişiklik yapıldığından haberdar değildik. Haberdar olsa idik, 2012’den bu zaman geçen sürede çıkan onca imar affından yararlanmak için başvurmuş olurduk" şeklinde konuştu.

Zamanlama Manidar mı?

Kocatepe Gazetesi'nin son dönemde Belediye Başkanı Burcu Köksal ve eşi Yasin Köksal'a yönelik eleştirel haberlere yer vermesi, bu olayın zamanlamasını daha da dikkat çekici hale getiriyor. Özellikle Afyon'daki içkili mekan ruhsatlarına ilişkin yayınlar sonrası gazete ile belediye yönetimi arasında gerilim yaşandığı biliniyor. Gazetenin daha önce gündeme taşıdığı bir haberde, kentteki bir işletmenin içkili mekan ruhsatının hukuki zemini tartışmalı bulunmuş ve kamuoyundan gelen tepkilerin ardından yapılan incelemeler sonucunda ruhsatın iptal edildiği aktarılmıştı. Bu durum, belediyeye yönelik eleştirilerin artmasına neden olmuştu.

Gazete yönetimi, yaşanan son adımı 'eleştirel haberciliğe karşı bir gözdağı' olarak değerlendirerek, "Yapılan bu uygulama Kocatepe Gazetesi tarafından sürdürülen başta 'içkili mekan ruhsatının iptali' olmak üzere Köksal çiftinin yanlış ve uygunsuz uygulamaların dile getirilmesinden kaynaklanmaktadır" iddiasında bulundu. Bu iddialar, olayın ardında yatan gerçek nedenlerin daha derin olabileceğine işaret ediyor.

Kentsel Dönüşüm Tartışmaları

Mühürlenen bina, geçmişte kentsel dönüşüm bölgesi olarak planlanan bir alanda yer alıyor. Gazete yönetimi, geçmişte bu projelerin bazı çevrelerce engellendiğini hatırlatarak, "Burcu Köksal ve taraftarları geçmişte eğer ki Afyonkarahisar’da kentsel dönüşüme engel olmasalar, bugün tüm mahallimiz ile birlikte biz de yeni binalarımızda güven içerisinde oturuyor olacaktık. Ayriyeten 2012 yılından itibaren faal olarak kullandığımız binamızda biz bir değişiklik yapmadığımız gibi, herhangi bir değişiklik yapıldığından haberdar değildik. Haberdar olsa idik, 2012’den bu zaman geçen sürede çıkan onca imar affından yararlanmak için başvurmuş olurduk" açıklamasını yaptı.

Bu durum, olayın sadece imar kanunu ihlaliyle ilgili olmadığını, aynı zamanda geçmişteki siyasi çekişmelerin de bir yansıması olabileceğini gösteriyor. Kentsel dönüşüm projelerinin engellenmesi ve ardından gelen mühürleme kararı, kamuoyunda farklı yorumlara neden oluyor.

Hukuki Süreç Başlatıldı

Kocatepe Gazetesi, yaşananların basın özgürlüğüne yönelik bir baskı olarak görülmesi gerektiğini savunurken, "Basın özgürlüğü, demokrasi, hak-hukuk-adalet gibi kavramları ağızlarında sakız edenlerin bugün imza attıkları icraat asıl zihniyetlerinin ve gizlemeye çalıştıkları tüm niyetlerin göstergesi olarak ortaya çıkmıştır" diyerek hukuki mücadelenin süreceğini belirtti. Gazetenin bu kararlılığı, olayın yargı sürecinde nasıl bir seyir izleyeceği konusunda merak uyandırıyor.

Bu olay, Türkiye'deki yerel basın ve siyasi ilişkiler açısından önemli bir dönüm noktası olabilir. Basın özgürlüğünün korunması ve yerel yönetimlerin şeffaf bir şekilde yönetilmesi, demokrasinin temel unsurlarıdır. Kocatepe Gazetesi'nin yaşadığı bu durum, diğer yerel medya kuruluşları için de bir uyarı niteliği taşıyor. Olayın hukuki süreci ve kamuoyunun tepkisi, gelecekte benzer durumların yaşanmaması adına büyük önem taşıyor.