İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkezi Hapishaneler Komisyonu'nun açıkladığı "Hasta Mahpuslar Raporu", Türkiye cezaevlerindeki vahim durumu gözler önüne serdi. Rapora göre, cezaevlerinde 335'i ağır olmak üzere en az 1412 hasta mahpus bulunuyor. İHD Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban, bu sayının buzdağının sadece görünen kısmı olduğunu vurgulayarak, Adalet Bakanlığı'nın sağlık verisi paylaşmaktan kaçındığını belirtti.
Cezaevlerindeki Hasta Mahpusların Durumu
İHD'nin raporu, hasta mahpusların yaşadığı zorlukları ve acil çözüm bekleyen sorunları detaylı bir şekilde ortaya koyuyor. Raporda yer alan bilgilere göre:
- Toplam hasta mahpus sayısı: En az 1412
- Ağır hasta mahpus sayısı: 335
- Yaşamını tek başına idame ettiremeyen mahpus sayısı: 230
- Desteğe ihtiyacı olan mahpus sayısı: 105
- Sürekli kontrol edilmesi gereken mahpus sayısı: 188
- Ameliyat olması gereken mahpus sayısı: 38
- Tedavi edilmesi gereken mahpus sayısı: 21
- Tanı konulması gereken mahpus sayısı: 34
- Hastalığı takip edilmesi gereken mahpus sayısı: 247
- Ortopedik engeli olan mahpus sayısı: 8
- Görme engeli olan mahpus sayısı: 23
- İşitme engeli olan mahpus sayısı: 2
Bu veriler, cezaevlerindeki hasta mahpusların ne denli zor koşullarda yaşam mücadelesi verdiğini açıkça gösteriyor. Birçok mahpus, temel ihtiyaçlarını karşılayamazken, sağlık hizmetlerine erişimde de ciddi sorunlar yaşıyor.
Siyasi Çözüm Çağrıları ve Umut Hakkı
İHD Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat'ta yaptığı "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı"na dikkat çekerek, Kürt meselesinin çözümünde atılması gereken adımların önemine vurgu yaptı. Küçükbalaban, hasta mahpusların tahliye edilmesi ve sağlık haklarına kavuşmasının bu sürecin en önemli adımlarından biri olduğunu belirtti. Ayrıca, "umut hakkı"nın sağlanması, geçmişle yüzleşme ve köy boşaltmaları gibi konuların da çözüme katkı sağlayacak adımlar olduğunu ifade etti.
Küçükbalaban, "Barışın şartı olmaz, barış mücadelesinin herhangi bir şartla yürütülmesinin koşulları yoktur, böyle bir şey olmaz," diyerek, devletin güven verici adımlar atması ve operasyonları durdurması gerektiğini vurguladı. Adalet Bakanlığı'nın İHD'nin verilerini dikkate alarak meclise değişiklik paketi getirmesi ve hasta tutsaklar ile "umut hakkı" konusunu ele alması gerektiğini söyledi.
Çözüm Bekleyen İnsanlık Dramı
İHD'nin raporu, cezaevlerindeki hasta mahpusların durumunun vahametini bir kez daha gözler önüne seriyor. Hasta mahpusların yaşadığı sorunların çözümü için siyasi iradenin harekete geçmesi ve gerekli adımların atılması büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, bu insanlık dramı daha da derinleşebilir ve telafisi güç sonuçlar doğurabilir. Hasta mahpusların sağlık haklarına erişimi sağlanmalı, yaşam koşulları iyileştirilmeli ve tahliye süreçleri hızlandırılmalıdır. Unutulmamalıdır ki, her insanın yaşam hakkı kutsaldır ve devletin görevi bu hakkı korumaktır.