Bademcik Ameliyatı Kabusu! 4 Yaşındaki Çocuğa 109 Milyon TL Şok Tazminat!
Türkiye'de yankı uyandıran bir olay yaşandı! 2018 yılında geçirdiği bademcik ameliyatı sonrası solunum yetmezliği yaşayan 4 yaşındaki bir çocuk, beyin hasarı nedeniyle engelli kaldı. Ailesinin açtığı dava sonucunda, mahkeme ameliyatı gerçekleştiren KBB uzmanını 109 milyon TL tazminat ödemeye mahkum etti. Bu karar, tıp camiasında büyük bir tartışma başlattı ve hekimler arasında endişeye yol açtı.
Rekor Tazminat Kararı Doktorları Endişelendirdi
Mahkemenin verdiği bu rekor tazminat kararı, hekimler arasında büyük bir tedirginlik yarattı. Hekimler ve Hukuksal Dayanışma Derneği Başkanı Dr. Av. Cengiz Bayram, hükmedilen tazminatın orantısız olduğunu belirterek, "Hiçbir meslek grubunda en ufak kusurdan dolayı böyle bir bedel ödetilmez. Bu karar sonrası hekimler riskli operasyonları yapmaktan kaçınacak, sonuçta vatandaş mağdur olacak" şeklinde konuştu. Bu tür kararların, hekimlerin riskli operasyonlardan kaçınmasına ve sonuç olarak hastaların zarar görmesine neden olabileceği endişesi dile getiriliyor.
Bilirkişi Raporlarındaki Çelişkiler Dikkat Çekti
Dr. Av. Cengiz Bayram, bilirkişi raporlarındaki çelişkilere de dikkat çekti. İlk raporda tıbbi aykırılıklar tespit edilirken, ikinci raporda bu aykırılıkların neredeyse hiç bahsedilmediğini vurguladı. Ayrıca, ameliyata alınmış bir hasta için mavi kod verilmesine gerek olmadığına dikkat çekerek, rapordaki bu tutarsızlıkların kararın en büyük eksiği olduğunu ifade etti. Bu durum, yargılama sürecindeki belirsizlikleri ve çelişkileri gözler önüne seriyor.
"Bu Karar Ameliyatları Durdurur" Uyarısı
Tazminat miktarının doktor gelirleriyle kıyaslanamayacak ölçüde yüksek olduğunu belirten Dr. Bayram, "Majör bir hata dahi olsa bu rakam akıl almaz. Böyle giderse hekimler birçok ameliyatı yapmayı bırakacak. Bu işten en çok zarar gören yine vatandaş olacak" uyarısında bulundu. Bu tür yüksek tazminat kararlarının, hekimlerin mesleki uygulamalarını kısıtlayabileceği ve dolayısıyla hastaların sağlık hizmetlerine erişimini zorlaştırabileceği kaygısı taşınıyor.
- Hekimlerin riskli operasyonlardan kaçınması
- Hastaların sağlık hizmetlerine erişiminin zorlaşması
- Tıp camiasında güvensizlik ortamının oluşması
Bu tür gelişmeler, sağlık sisteminin işleyişini olumsuz etkileyebilir ve hasta-hekim ilişkisini zedeleme potansiyeli taşıyor.
Bu olay, sağlık hukuku ve hekim sorumluluğu konularında önemli bir tartışma başlatmış durumda. Yüksek tazminat kararlarının, hekimlerin mesleki uygulamaları üzerindeki etkisi ve hasta hakları arasındaki denge, önümüzdeki dönemde daha da fazla gündeme gelecektir. Bu tür davaların, tıp etiği ve hukuki düzenlemeler açısından dikkatle incelenmesi ve adil çözümler üretilmesi büyük önem taşıyor.
